BIR SINIF ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Klasse
• Klassenzimmer
• Kurs
• Klassen
• einen Klassenraum
• erstklassige
• Schulklasse

Bir sınıf Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Bu bir sınıf.
Das ist ein Klassenzimmer.

Sadece küçük bir sınıf.
Nur eine kleine… Klasse.

Bir sınıf buluruz.
Wir finden eine Klasse.

Gerçek bir sınıf hareket.
Echt Klassen Aktion.

Bir sınıf C Akış- 25L.
Ein Klasse C Flow- 25L.

Artık tek bir sınıf var.
Es gibt nur eine Klasse.

Bu bir sınıf göstergesi.
Das zeigt die Klasse.

Genelde bir sınıf.
In der Regel eine Schulklasse.

Bu bir sınıf meselesi Gigi!
Ist eine Frage der Klasse, Gigi!

Burası da bir sınıf.
Das hier ist auch ein Klassenzimmer.

Ve normal bir sınıf olarak kullanılır.
Und als normale Klasse verwendet.

Marx yaşarken böyle bir sınıf yoktu.
Marx keine Klassen gab.

Burası bir sınıf Bay Johnson.
Das ist ein Klassenzimmer.

Bir kahraman oynayın, bir sınıf değil.
Spiel Helden, nicht Klassen.

Burası bir sınıf, ofis değil.
Das ist ein Klassenzimmer, kein Büro.

Ne? Ne kadar da küçük, pis, kasvetli bir sınıf!
Was? Welch kleines, schmutziges, depressives Klassenzimmer!

Bana bir sınıf gösterin, lütfen.
Zeigen Sie mir bitte ein Klassenzimmer.

Onlar için özel bir sınıf açtık.
Wir haben für sie daher besondere Klassen eingerichtet.

Sistem, bir sınıf imleç gerektirmez.
Das System erfordert keine Klasse Cursor.

Dünyada bundan daha iyi bir sınıf bulamazdın.
Es gibt kein schöneres Klassenzimmer dafür als hier.

Ayrıca bir sınıf bir not olarak adlandırılabilir.
Kann auch als Klasse eine Notiz bezeichnet werden.

Çünkü sadece bir öğretmen ve bir sınıf vardı.
Es gab nur einen Lehrer und einen Klassenraum.

Uyarı: Bu bir Sınıf A üründür.
ACHTUNG -Dies ist ein Produkt der Klasse A.

Bir sınıf, tüm dil becerilerinizi geliştirmek için harika bir yerdir.
Ein Klassenzimmer ist ein großartiger Ort, um alle Ihre Sprachkenntnisse zu verbessern.

Ve kendini böyle bir sınıf ve gösterişle taşıyor.
Er zeigt stets Klasse und Elan.

Yani, şu koro odası yeniden bilgisayar laboratuvarı olacak… ya da en azından başka bir sınıf.
Der Chor-Raum muss wieder ein Computer-Raum werden oder zumindest ein Klassenzimmer.

Bir deneme, bir sınıf, bir kez.
Ein Versuch, ein Kurs, einmal.

Her bir sınıf bir mikrokozmozdur,” diyor Malti.
Jedes Klassenzimmer ist ein Mikrokosmos", sagt Malti.

Ve en iyi öğrencimin notu 55. Orada bir sınıf dolusu çocuk var… Neden mi--.
Die alle höchstens 55 Punkte erreicht haben. Ich habe da einen Klassenraum voller Schüler.

Ya da bir sınıf ortamında öğrenmeyi tercih edebilir.
Oder vielleicht möchten Sie lieber in einem Klassenzimmer zu lernen.