BIR TANIDIK ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Isim
Bekannter
bilinen
tanıdık
ünlü
tanınmış
tanıdıkları
bildiğimiz
meşhur
arkadaşı
en
bilindik
Bekannte
bilinen
tanıdık
ünlü
tanınmış
tanıdıkları
bildiğimiz
meşhur
arkadaşı
en
bilindik
Bekannten
bilinen
tanıdık
ünlü
tanınmış
tanıdıkları
bildiğimiz
meşhur
arkadaşı
en
bilindik
eine bekannte
Bekanntschaft
tanıdık
tanışma
tanımak
tanışıklık
arkadaşlık
ile tanışır

Bir tanıdık Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Sadece bir tanıdık.
Er ist nur ein Bekannter.
Bir tanıdık gönderdi.
Er schickt einen Bekannten.
Daha doğrusu, bir tanıdık.
Eher eine Bekannte.
Bir tanıdık sadece.
Wir sind einfach nur Bekannte.
Daha çok bir tanıdık.
Er war eher ein Bekannter.
Combinations with other parts of speech
Eski bir tanıdık olsa gerek.
Es mußten wohl alte Bekannte sein.
Hayır, hayır. O bir tanıdık.
Nein, er ist bekannt.
Bir tanıdık. Onu dinleme.
Hören Sie nicht auf ihn.- Eine Bekannte.
Bu kez, bir tanıdık.
Wir haben diesmal eine Bekannte.
Martin Snell profesyonel bir tanıdık.
Martin Snell kenne ich nur beruflich.
Eski bir tanıdık unutulsa.
Sollten alte Bekannte vergessen werden.
Sonraki app bir tanıdık.
Nächste App ist eine vertraute.
Eski bir tanıdık. Bangkokta yaşıyor.
Meinen früheren Kontaktmann in Bangkok.
O zaman bana,sadece bir tanıdık demiştin.
Du sagtest damals,er ist nur ein Bekannter.
Bizim bir tanıdık Rusyada iş yapıyor.
Ein Freund von uns war geschäftlich in Russland.
Tek başıma geldim,bir akraba veya bir tanıdık yok.
Ich bin alleine gekommen,ohne Verwandte oder Bekannte.
Bugün bir tanıdık geldi yanıma.
Heute kam ein Bekannter auf mich zu.
Kafkasya nedeniyle Belinskynin ile şairin bir tanıdık oldu.
Aufgrund des Kaukasus war ein Bekannter des Dichters mit Belinski.
Leydi Mary sadece bir tanıdık, fazlası değil.
Charles ist einfach nur ein Bekannter, mehr nicht.
Bir tanıdık bir mlm entegre etmiştir( Ps2 seyahat).
Ein Bekannter hat einen mlm(Ps2 travel) integriert.
O gerçekten bir arkadaş değil, sadece bir tanıdık.
Er war nicht wirklich ein Freund, aber ein Bekannter.
Ev anahtarını öylece veren bir tanıdık, nerede sıraya giriliyor?
Ein Bekannter, der seinen Schlüssel verschenkt. Wo melde ich mich an?
En uygun durum- tarafsız bir bölgede sıradan bir tanıdık.
Die Günstigste situation- flüchtigen Bekanntschaft in einem neutralen Territorium.
Bir tanıdık, birkaç günlüğüne senin evinde çöküp çökmeyeceğini sorar.
Ein Bekannter fragt, ob er für ein paar Tage bei Ihnen abstürzen kann.
Bir arkadaş tanıdığı biri olabilir,hatta bir tanıdık olabilir.
Eine Freundin kann jemand sein, den sie kennt,vielleicht sogar einen Bekannten.
Örneğin bir tanıdık, Meksikadaki kendi toplumunda bir“ Barış Alanı” yaratmıştı.
In Mexiko hat ein Freund von mir beispielsweise in seiner Gemeinde eine„Friedenszone“ geschaffen.
Ah, bir de Ruslar var, kurtarıcı, yardımsever,ağlayan Tüm Rusların Çarı- eski bir tanıdık!
Ach, und die Russen, der rettende, helfende,weinende Zar aller Reußen- alte Bekannte!
Bir tanıdık ya da dostla herkes özler bir kahve içip, muhabbet etmeyi.
Dort treffen sich Freunde und Bekannte, um einen Kaffee zu trinken oder miteinander zu plaudern.
İnternetteki herhangi bir tanıdık gerçekte hoş bir eğlenceye dönüşebilir.
Jede bekanntschaft im internet kann in der realität schnell zu einem angenehmen zeitvertreib werden.
Bir tanıdık bana dedi ki, ona anti-epilepsi ilaçları Vermişsin ve kendisini daha iyi hissettirmiş.
Ein Bekannter sagte mir, dass Sie ihm welche gegen Fallsucht gegeben haben und die haben ihm gut getan.
Sonuçlar: 51, Zaman: 0.0339

Farklı Dillerde Bir tanıdık

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca