BIR YÜZEYI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Oberfläche

Bir yüzeyi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Oldukça garip bir yüzeyi var.
Sehr seltsame Oberfläche.

Koyu, karbon bir yüzeyi vardır ve yansıtabilirliği 0,08dir.
Sie besitzt eine dunkle, kohlenstoffhaltige Oberfläche mit einer Albedo von 0,08.

Duvar kağıdı herhangi bir yüzeyi taklit edebilir.
Die Tapete kann jede Oberfläche imitieren.

Kaplama çözeltisinin kimyasal bileşimini ayarlayarak, çinko kaplamanın görünür morfolojisi ve muntazam bir yüzeyi yoktur.
Durch Einstellen der chemischen Zusammensetzung der Beschichtungslösung hat die Zinkbeschichtung keine sichtbare Morphologie und einheitliche Oberfläche.

Güneşin Bir Yüzeyi Var mı?
Hat die Sonne eine Oberfläche?

High-Tech Paint, Bir Akü Içine Herhangi Bir Yüzeyi Döndürür.
High-Tech-Lack Verwandelt Jede Oberfläche In Eine Batterie.

Sadece tek bir yüzeyi bulunmamaktadır.
Es wird aber nicht nur eine Oberfläche geben.

Diğer gaz devleri gibi gezegenin de katı bir yüzeyi yoktur.
Auch dieser Planet hat wie die anderen Gasplaneten keine feste Oberfläche.

Ve böylece bir yüzeyin yüksekliği olur.
Und das könnte die Höhe unserer Oberfläche sein.

Fiberlerin karmaşık ön emprenye işlemi( prepeg) özellikle çekici ve dengeli bir yüzeyi ortaya çıkarır.
Die aufwändige Vorimprägnierung der Fasern(Prepeg) resultiert in einer besonders schönen und gleichmäßigen Oberfläche.

Kara deliklerin bir yüzeyi var mı?
Hat ein Schwarzes Loch überhaupt eine Oberfläche?

Bazen insan sadece bir yüzeyin altında neyin saklandığını merak eder.
Man kann aber oft raten was sich unter einer Oberfläche verbirgt.

Ekranlar artık gerekli değildir, çünkü akıllı bir projeksiyon herhangi bir yüzeyi interaktif bir ekrana dönüştürebilir.
Bildschirme sind nicht mehr notwendig, denn eine intelligente Projektion kann jede Oberfläche in ein interaktives Display verwandeln.

Bazen insan sadece bir yüzeyin altında neyin saklandığını merak eder.
Manchmal möchte man einfach wissen, was sich unter einer Oberfläche verbirgt.

Kaygan ve parlak bir yüzeyi vardır.
Diese weisen eine glatte, glänzende Oberfläche auf.

Yumurta kabukları herhangi bir yüzeyi süslemektedir: geleneksel ahşaptan plastiğe.
Eierschalen verzieren jede Oberfläche: vom traditionellen Holz bis zum Kunststoff.

Elimi gerçek bir duvara dokundurduğumda elbette bir yüzeyi koruma zorunluluğu ortaya çıkmamaktadır.
Wenn ich meine Hand an eine wirkliche Wand lege, besteht natürlich dieser Zwang, eine Fläche zu wahren, nicht.

Kısmen boya sıyırma veya bir yüzeyi temizleme, taşlama makinesinden bile daha hızlı yapılır.
Teilweise ist das Entlacken oder Reinigen einer Oberfläche sogar schneller bewerkstelligt als mit einer Schleifmaschine.

Marker versiyonu, üzerine yapıştırıldığı herhangi bir yüzeyi, bu marker panosuna benzer şekilde dönüştürür.
Die Markierungsversion konvertiert jede Oberfläche, auf die sie angewendet wird, in die Ähnlichkeit dieser Markierungsplatine.

Acer Smart Touch herhangi bir düz yüzeyi interaktif bir beyaz tahtaya dönüştürür;
Acer Smart Touch verwandelt jede flache Oberfläche in ein interaktives Whiteboard.

Mm, vücudun herhangi bir geniş yüzeyi, örneğin bir elin arka yüzü.
Gt; 50 mm, jede große Oberfläche des Körpers, z. B. der Handrücken.

Bazı sorunlu duvar, tavan veya herhangi bir kırık yüzeyi güzelleştirebilir.
Es kann einige problematische Wand, Decke oder jede gebrochene Oberfläche verschönern.

Bu durum, Logamatic TC100 bir ayna yüzeyi önüne yerleştirildiyse de ortaya çıkabilir.
Dies kann auch passieren, wenn der Logamatic TC100 vor spiegelnden Flächen montiert wurde.

Kara deliğin kendisinin bir dış yüzeyi var mı?
Hat ein Schwarzes Loch überhaupt eine Oberfläche?

Bazilar membran denilen bir yüzey, koklea uzunluğunu yönetir.
Eine Oberfläche, Basilarmembran genannt, erstreckt sich entlang der Cochlea.

Bana bir yüzey lazım.
Ich brauche eine Oberfläche.

Temiz, kuru bir yüzeye koyun ve sonucu 5-10 dakika içinde değerlendirin.
Auf eine saubere, trockene oberfläche legen und das ergebnis in 5-10 minuten bewerten.

Kabın içinde ve dışında pürüzsüz bir yüzey, hassas bir görünüm.
Glatte Oberfläche innerhalb und außerhalb der Schüssel, empfindliches Aussehen.

Klein şişesi tek bir yüzeyden oluşan bir yapıdır.
Die Klein'sche Flasche hat nur eine Oberfläche.

Bu nasıl bir yüzeydir?
Welche Oberfläche ist das?