Bir yeğen Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bir yeğen.
Down sendromlu bir yeğenim vardı.
Bir yeğeni vardı.
Einen Neffen.Burada yaşayan bir yeğeni yok muydu?
Bir yeğen daha mı?
Adam hasta yakınını ziyaret eden sadık bir yeğen.
Ein Neffe, der seine Verwandte besucht.Bir yeğen daha.
Der Neffe wiederum.Gabrielin fabrikada çalışan bir yeğeni vardı.
Gabriel hatte einen Neffen, der da arbeitete.Bir yeğeni varmış.
Er hat einen Neffen.Davada bir zanlı yok muydu, bir yeğen falan?
Gab es nicht einen Verdächtigen, einen Neffen? Ja,?Bir yeğeni vardı.
Er hatte einen Neffen.Meteliksiz. Şamda her gün aradığı bir yeğeni var.
Er ist pleite. Er ruft jeden Tag seine Nichte an in Damaskus.Bir yeğen daha mı?
Vielleicht ja noch einen Neffen?Temple Üniversitesinde Nucky Thompsonın bir yeğeni var.
Nucky Thompson hat einen Neffen auf der Temple University.Benim… Bir yeğenim var.
Ich… Ich habe einen Neffen.Dinle, belki de çok sevdiğin bir yeğenin vardır?
Hören Sie, vielleicht haben Sie einen Neffen, den Sie sehr lieben?Elimde bir yeğen var, tam sana göre.
Ich habe eine Nichte.Bir yeğen daha geliyor önüne.
Es handelt sich dabei um einen Neffen weiter.Belki Solangeın genç ve seksi bir yeğeni vardır, ona taşınır falan. Genç biri.
Vielleicht hat Solange eine junge, sexy Nichte, die bei ihr einzieht.Bir yeğen amcasını ziyaret ediyor, ve onu seviyor.
Ein Neffe besucht seinen Onkel, der ihn liebt.Keefenin bir yeğeni varmış, Orlando Anderson.
Keefe hat einen Neffen namens Orlando Anderson.Bir yeğeninin gırtlağını şuradan şuraya kesmiştim.
Ich habe Eurer Nichte die Kehle durchgeschnitten.Belki de o bir yeğen ya da kuzen ya da bir aile dostu.
Vielleicht ist sie eine Nichte oder Cousine oder ein Freund der Familie.Bir yeğeniniz sınıfını başarıyla mı geçti?
Hat Ihre Nichte die Führerscheinprüfung erfolgreich bestanden?Bir yeğen ölür ve diğer ikisi şiddetle yakılır.
Ein Neffe stirbt, und die anderen zwei sind schwer verbrannt.Bir yeğen ölür ve diğer ikisi şiddetle yakılır.
Ein Neffe stirbt, und die anderen beiden werden schwer verbrannt.Bir yeğen ölür ve diğer ikisi şiddetli derecede yanar.
Ein Neffe stirbt, und die anderen zwei sind schwer verbrannt.Bir yeğen ölür ve diğer ikisi şiddetli derecede yanar.
Ein Neffe stirbt, und die anderen beiden werden schwer verbrannt.Bir yeğen birinin erkek kardeşinin veya kız kardeşinin oğludur.
Ein Neffe ist entweder der Sohn deines Bruders oder deiner Schwester.O bir yeğeni Penny ve cesur köpek Bruijn şeklinde mükemmel desteği vardır.
Er hat eine hervorragende Unterstützung in Form einer Nichte Penny und brave Hund Bruijn.
