BIRBIRINIZDEN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• einander
• wir

Birbirinizden Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Birbirinizden çalıyorsunuz.
Sie stehlen voneinander.

İkiniz de birbirinizden iğrençsiniz!
Ihr seid beide gleich eklig!

Birbirinizden özür dileyin.
Entschuldigt euch gegenseitig.

Siz gerçekten birbirinizden haberdar mısınız?
Hört ihr einander wirklich zu?

Birbirinizden ilham alıyor musunuz?
Habt ihr einander inspiriert?

Ikiniz asla ama asla birbirinizden hoşlanmayacaksınız.
Sie werden einander nie mögen.

Birbirinizden ilham alıyor musunuz?
Haben sie einander inspiriert?

Hiç sebep yokken birbirinizden nefret ediyorsunuz!
Ihr zwei hasst einander völlig grundlos!

Birbirinizden uzakta oturuyorsunuz.
Ihr sitzt so weit auseinander.

Beni kandırabilirdin. Birbirinizden nefret ettiğinizi sanıyordum.
Ich dachte, ihr hasst einander.

Birbirinizden nefret etmiyor muydunuz?
Hasst ihr euch alle nicht gegenseitig?

Sen ve David Lee birbirinizden hoşlanmıyorsunuz.
Du und David Lee könnt einander nicht ausstehen.

Birbirinizden korkmaya ihtiyacınız yok.
Ihr braucht einander nicht zu fürchten.

Ve dışarıda birbirinizden nefret edebilirsiniz.
Wir kommen hieraus, und ihr könnt euch draußen hassen.

Birbirinizden çok şey öğrenebilirsiniz.
Ihr könnt eine Menge voneinander lernen.

Gerçek müzisyenlerle çalışıp, birbirinizden etkilenmek istersin.
Man braucht echte Musiker, die einander inspirieren.

Siz bile birbirinizden nefret ediyorsunuz.
Ihr verachtet einander.

Birbirinize çok benziyorsunuz… o yüzden de birbirinizden böylesine nefret ediyorsunuz.
Vielleicht hasst ihr einander deshalb so.

Neden ki? Birbirinizden nefret edersiniz siz?
Ihr hasst einander doch. Warum?

Önemli olan ikinizin birbirine olan sevgisi ve birbirinizden isteleriniz!
Wichtig ist, dass Sie sich beide lieben und einander schenken!

Hayattan ve birbirinizden zevk almaya bakın.
Genießt das Leben und einander.

Birbirinizden nefret ettiğinizi sanıyordum. Beni kandırabilirdin.
Ich dachte, ihr hasst einander.

Köpeğinize ve kedinize birbirinizden hoşlanma nedenleri verin.
Geben Sie Ihrem Hund und Katze Gründe, einander zu mögen.

Ve siz birbirinizden korktuğunuz gibi onlardan da korkar mısınız?
Fürchtet ihr sie etwa, wie ihr einander fürchtet?

Sakarı kurtarıp evimize dönene kadar birbirinizden ayrılmayın ve dediklerime harfiyen uyun.
Bis wir nach Hause kommen und Clumsy retten, müsst ihr bei mir bleiben und das tun, was ich sage.

Birbirinizden nefret etmediğiniz sürece, sorun ne anlamıyorum.
Solange ihr euch nicht hasst, ist es doch okay.

Anlamadığım şey; babamla sen hâlâ birbirinizden hoşlanıyormuş… birbirinizi önemsiyormuş gibi davranıyorsunuz.
Ich verstehe bloß nicht, dass du und Dad euch immer noch mögt.

Birbirinizden hâlâ hoşlanıyorsanız onunla görüşmeye devam et.
Du solltest dich weiter mit ihm treffen, wenn ihr euch noch liebt.

Bu yüzden birbirinizden nefret ediyorsunuz.
Vielleicht hasst ihr einander deshalb so.

Birbirinizden nefret ederek… yıllarınızı harcadınız, benle kardeşimi ayırdınız.
Ihr hasst euch seit Jahren und habt uns Brüder getrennt.