Borca Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Borca ihtiyacım var.
Acil bir durum onu borca sokabilir.
Borca vakit yoktur geleceğin.
Hayatında ilk kez borca giriyordu.
Borca ihtiyacım yok, Vinnie.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Yakında birçok Amerikalı borca soktu.
Daha az borca sahip olmasıdır.
Boşandıktan sonra 40 bin dolar borca girdim.
Ve borca girmek ve bebek sahibi olmak.
Her geçen gün daha fazla Amerikalı borca giriyor.
Satın aldıkları her şey borca: arabalar, iPhonelar, tatiller, kılık kıyafet.
Şirket toplam 31 milyar euroluk borca girdi.
Pahalı olmayan ve borca gitmenizi gerektirmeyen eski bir araba sürün.
YILDA ÇALIŞILAN SAAT Daha fazla çalışarak ve borca girerek.
Bu sözlere inanacak olursak… Jay beni borca sürükledi ve şimdi her şeyin sahibi oldu.
Bunlardan söz etmek istemem. Yani, bir adam birçok sebepten borca girebilir.
Görünüşe göre bu sandviç tezgahı, mutluluğunu tüketip… onu yanmış ekmek ve borca dönüştürüyor.
Nasıl oluyor da Walter Chase gibi saygın bir bankacı boğazına kadar borca batabiliyor?
Her şey bir yana, Çin bir cumhuriyettir veparlamento çoğunluğu borca karşıdır?
Bu boru direk binanın içine giriyor.
Boru ne demek biliyor musun?
Henry, borunun yanana kadar dışarıdan ısıtıldığını söyledi.
Nerde şu boru, Jackie Lynn?
Boru Kırmızısı.
Bir tür boru ile organı emiyordur.
Sadece boru kesmek için bir alete ihtiyacım var.
Boru olabilir.
Boru açık.
Boru lütfen.
Ayrıca, borunun çapı uyuyor?