BROWNLAR ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Browns

Brownlar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Brownlar bile beni unuttu.
Und sogar die Browns haben mich vergessen.

Baba, komşumuz Brownlar yeni bir araba almışlar.
Dad, die Browns haben einen neuen Wagen.

Brownlar gerçek hırsızı bulacaktır.
Die Browns werden den Dieb finden.

Bunu Kızılderililer değil, Brownlar yaptı.
Es waren nicht die Indianer, sondern die Browns.

Brownlar gerçek hırsızı bulacaktır.
Die Browns finden den wahren Dieb.

Hepiniz yanılıyorsunuz. Brownlar öyle değildir.
Die Browns sind anders. Ihr irrt euch alle.

Brownlar çok acayip bir kabile.
Die Browns sind eine sehr seltsame Sippe.

Hepiniz yanılıyorsunuz. Brownlar öyle değildir.
Ihr irrt euch alle. So sind die Browns nicht.

Komşumuz Brownlar yeni bir araba almışlar!
Browns haben einen neuen Wagen!

Yakışıklı adammış. Mcflylar var ama Brownlar yok.
N gut aussehender Typ. McFlys, aber keine Browns.

Baba, Brownlar yeni bir araba almış.
Dad, die Browns haben einen neuen Wagen.

Bir araba almışlar. Görmelisin. Baba, komşumuz Brownlar yeni.
Dad, die Browns haben einen neuen Wagen.

Brownlar onları getirmek istemediler.
Die Browns wollten sie nicht vorbeibringen.

Mickey Mouselar, Clark Kentler, Jim Brownlar olmasın.
Ja, hütet euch vor Micky Mäusen, Clark Kents, Jim Browns.

Brownlar Hill Valleye 1908de gelmiş.
Die Browns kamen erst 1908 nach Hill Valley.

Bu filim bir hikaye olsa da USAnın büyük şehirlerinde N. Brownlar var.
Eine erfundene Geschichte… aberjedeStadtAmerikas hat ihren Nino Brown.

Brownlar çok acayip bir kabile ama onları çok seviyorum.
Die Browns sind seltsam, aber ich mag sie gern.

Seni unutacak. er ya da geç Brownlar Bunu duymak istemezsin.
Werden die Browns dich vergessen. Du hörst das sicher nicht gern, aber früher oder später.

Brownlar çok acayip bir kabile ama onları çok seviyorum.
Die Browns sind eine seltsame Sippe, aber ich mag sie gern.

Ama bir hırsızı, başka bir hırsız yakalar. Brownlar elinden geleni yapıyor olabilir.
Die Browns meinen es gut, aber… Es braucht einen Dieb, um einen Dieb zu fangen.

Brownlar ve Lake Walkerlar arasındaki savaşı durdurmalıyız.
Wir müssen den Krieg zwischen den Browns und Lake Walkers aufhalten.

Uzun zaman okulda öğretmenlik yaptım ancak… Brownlar da benim Instagram hesabımı görmüş.
Die Brownes sahen mein Instagram-Konto… Ich war sehr lange Lehrerin, aber….

Hissettiğini söyledi. Marsali Brownlar yüzünden yaşadıklarımız için kendini suçlu.
Mit uns und den Browns. Marsali sagte, er fühlt sich schuldig wegen dem,.

Seni unutacak. er ya da geç Brownlar Bunu duymak istemezsin.
Werden die Browns… na ja… sie werden dich vergessen. Du magst es nicht hören wollen, aber früher oder später.

Lanet Malcolm Brownla evlenmeyi tercih ederim.
Lieber heirate ich einen Malcolm Brown.

Penelope Brownun asistanı, yani siz Bayan Marple.
Den Assistenten der Amateur-Kriminologin Penelope Brown.

Cleveland Browndan daha iyi bir adam düşünemiyorum.
Ich kann mir keinen feineren Mann als Cleveland Brown vorstellen.

Nancy Browndan hiç bahsetmedim.
Ich habe Nancy Brown nicht erwähnt.

Cookie Browndan kurtulmanı istiyorum.
Du musst Cookie Brown beseitigen. Daddy wollte.

Abbynin erkek arkadaşı Cookie Brownu önce kenara çekti, sonra da bıraktı.
Abbys Freund hat Cookie Brown angehalten und fahren lassen.