BROWNU ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Brown

Brownu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Hammond ve Brownu getirin.
Hol Hammond und Brown.

Ve Brownu da bildiğini varsayıyorum.
Und ich nehme an, du weißt Bescheid wegen Brown.

Son zamanlarda Brownu gördün mü?
Hast du Mr. Brown gesehen?

Yani Brownu kazıklamak istiyorsun.
Du willst Brown hintergehen.

Swift, bu sabah Dr. Brownu gördün mü?
Swift, haben Sie Dr. Brown schon gesehen?

Roger Brownu görmeye geldim.
Ich will nur Roger Brown besuchen.

Beni soymuyorsun, patronum Nick Brownu soyuyorsun.
Mich beklaust du nicht, sondern Nick Brown, meinen Chef.

Devlet Brownun malını alıyor.
Sie nehmen es Brown ab.

Bizi cezalandiriyorsun, degil mi? Jemima Brownu kullandigimiz için?
Sie bestrafen uns dafür, dass wir Jemima Brown benutzten, oder?

Roger Brownu ziyarete geldim.
Ich will nur Roger Brown besuchen.

Sen Wyant, Wheeler, Hellerman, Tetlow& Brownu dava etmek mi istiyorsun?
Wyant, Wheeler, Hellerman, Tetlow& Brown verklagen?

Elsa Brownu neden gormek istiyorsun?
Wieso wollen Sie Elsa Brown sehen?

Abbynin erkek arkadaşı Cookie Brownu önce kenara çekti, sonra da bıraktı.
Abbys Freund hat Cookie Brown angehalten und fahren lassen.

Bay Brownu buldukları yer tam olarak burası mı?
Und Mr. Brown wurde genau hier gefunden?

Jennifer Brownu rahat bırak.
Lass Jennifer Brown in Ruhe.

Brownu tedavi eden doktorlar özellikle bu özelliğe sahip bir ilik bağışçısını seçti.
Der behandelnde Arzt Gero Hütter hatte den Spender extra nach diesem Kriterium für Brown ausgewählt.

Sadece Roger Brownu ziyaret edeceğim.
Ich komme wegen Roger Brown.

Katie Brownu öğle yemeği için almaya gitmişti.
Er wollte Katie Brown zu einer Verabredung abholen.

Sadece Roger Brownu ziyaret edeceğim.
Ich will nur Roger Brown besuchen.

Penelope Brownun asistanı, yani siz Bayan Marple.
Den Assistenten der Amateur-Kriminologin Penelope Brown.

Belli etmesede. Barry brownun dahi korktuğunu söyleyebilirim.
Ich glaube, sogar Barry Brown hatte Angst.

Ben ve Simon Brownu turlayacağız, sen ve Drew RISDyi gezersiniz.
Simon und ich sehen uns die Brown an, du und Drew geht in die RISD.

Ve neden Chris Brownu desteklemediğimizi anladım.
Ich verstehe, warum wir Chris Brown nicht unterstützen.

Meclis Üyesi Sol Brownu 20 yıldan beridir tanırım. Pekala, şimdi.
Ich kenne Stadtrat Sol Brown nun schon seit 20 Jahren.

Belki annem ve Bayan Brownu barıştırmanın bir yolunu bulursun.
Vielleicht solltest du Mom und Mrs. Brown irgendwie versöhnen.

Lanet Malcolm Brownla evlenmeyi tercih ederim.
Lieber heirate ich einen Malcolm Brown.

Cleveland Browndan daha iyi bir adam düşünemiyorum.
Ich kann mir keinen feineren Mann als Cleveland Brown vorstellen.

Nancy Browndan hiç bahsetmedim.
Ich habe Nancy Brown nicht erwähnt.

Cookie Browndan kurtulmanı istiyorum.
Du musst Cookie Brown beseitigen. Daddy wollte.

Charlie Browna benziyorsun.- Ne?
Was?- Du siehst aus wie Charlie Brown.