Bu onun ilk Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bu onun ilk dişi.
Es ist ihr erster Zahn.Evet fakat bu onun ilk günü.
Ja, aber es ist sein erster Tag.Bu onun ilk işiydi.
Es war Ihr erster Job.Hadi Dave, bu onun ilk günü.
Komm schon, Dave, es ist sein erster Tag.Bu onun ilk faülü.
Es ist sein erstes Foul.Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
onun adı
ben onunsen onunonun hayatını
onun babası
onun annesi
onun suçu
onun kalbini
onun yüzünü
burası onun
Daha
Zarflarla kullanım
Fiillerle kullanım
söyle onaona ver
ona ne yaptın
ona dedim
ona yardım
ona güvenmiyorum
ona söyledim
ona sor
ona dokunma
göster ona
Daha
Göreceğiz. Bu onun ilk seferi.
Wir werden sehen. Es ist sein erster Einsatz.Bu onun ilk filmiydi.
Es war ihr erster Film.Laura 23 yaşında. Bu onun ilk davası.
Lauras 23. Äh, es ist ihr erster Fall.Bu onun ilk arabası.
Es ist sein erstes Auto.Ayrıca, bu onun ilk randevusu, değil mi?
Außerdem ist es sein erstes Date, Ok?Bu onun ilk gecesi.
Es ist seine erste Nacht.Mick, bu onun ilk gerçek cesedi.
Mick, es ist ihre erste Leiche.Bu onun ilk üçlüsü.
Es ist sein erster Dreier.Yani, bu onun ilk gecesi. Evet.
Ja. Ich meine, es ist seine erste Nacht.Bu onun ilk galası!
Es ist sein erstes Junket!Bu onun ilk savaşıydı.
Es war sein erster Krieg.Bu onun ilk suçuymuş.
Es war sein erster Verstoß.Bu onun ilk işiydi.
Es war seine erste Lieferung.Bu onun ilk evliliğimi?
Bu onun ilk işi.
Es ist ihre erste Massenkarambolage.Bu onun ilk devriyesi.
Es ist seine erste Patrouille.Bu onun ilk değişimidir.
Es ist seiner erster Wechsel.Bu onun ilk tutuklanması.
Es ist ihre erste Verhaftung.Bu onun ilk deniz tatili.
Es ist ihr erster Segelausflug.Bu onun ilk Dünya Kupası.
Es ist sein erster Weltcupsieg.Bu onun ilk ay seyahati.
Es ist ihre erste Reise zum Mond.Bu onun ilk büyük macerası.
Es ist ihr erstes grosses Abenteuer.Bu onun ilk büyük yarasıydı.
Es sei ihre erste große Verletzung.Bu onun ilk kurtarma girişimiydi.
Es war seine erste Rettungsaktion.Bu onun ilk ve son uçuşuydu.
Es war sein erster und letzter Feindflug.
