CEKETLERIN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Jacken

Ceketlerin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Artık ceketlerin zamanı!
Zeit für Jacken!

Men Casual Yelek modelleri kolsuz bir tasarıma sahip ceketlerin bir şeklidir.
Men Casual Vest pattern ist eine Form der Jacken, die ein ärmelloses Design haben.

Şurada, ceketlerin altında.
Dort, unter den Jacken.

Armut biçimli bir figürün sahipleri gibi büyük kalçalar uzun ceketlerin gizlenmesine yardımcı olur.
Große Hüften helfen, wie die Besitzer einer birnenförmigen Figur, verlängerte Jacken zu verstecken.

Spor ceketlerin bakımı kolaydır.
Die Pflege der Jacken ist einfach.

Şimdi artık ceketlerin zamanı.
Es ist die Zeit der Jacken.

Şık ceketlerin avantajı, görüntüdeki alt parçanın her zaman vurgulanmasıdır.
Der Vorteil stilvoller Jacken ist immer die Akzentuierung des unteren Bildteils.

Şimdi artık ceketlerin zamanı.
Jetzt kommt die Zeit der Übergangsjacken.

Termit ceketlerin tek dezavantajı olanAlıcılar, oldukça yüksek bir fiyattır.
Der einzige Nachteil der Termit Jacken, diedie Käufer sagen, ist ein ziemlich hoher Preis.

Bu gereklidir çünkü çoğu zaman ceketlerin astar kumaşı yeterince incedir.
Dies ist notwendig, weil das Futtergewebe der Jacken sehr oft dünn genug ist.

Gömlek ve ceketlerin pantolon doldurması tavsiye edilir.
Hemden und Jacken werden empfohlen, Hosen zu füllen.

Üzgünüm ama ceketlerin gitmesi gerekiyor.
Tut mir leid, aber die Blazer müssen weg.

Bugün, sıcak ceketlerin çoğu bu tür elyafla kaplanmıştır.
Heute sind die meisten warmen Jacken mit dieser Faserart ausgekleidet.

Pantolonların ve ceketlerin fermuarları yıkama sırasında açık olursa kazan zarar görebilir.
Falls die Reißverschlüsse von Hosen und Jacken beim Waschen geöffnet sind, kann die.

Güzel ceket, Muffie.
Netter Blazer, Muffie.

Ceketiniz, Bayan?
Ihre Jacke, Miss?

Ceketine de ihtiyacım olacak.
Ich brauch ihre Jacke auch.

Koyu ceketli, kırmızı skutır, lütfen sağa çekin.
Helle Jacke, roter Scooter! Bitte rechts ran.

Ceketim var benim.
Ich hab'ne Jacke.

Bir milyon ceket daha lazımmış.
Die brauchen noch eine Million Blazer.

Cekete ihtiyacım var.
Ich brauche eine Jacke.

O ceketle mi sevişecek?
Wird sie die Jacke ficken?

Bay Brennan, ceketinizi kullandırdığınız için teşekkürler.
Mr. Brennan, danke für Ihre Jacke.

Ceketinizi çıkarabilir misiniz?
Können Sie die Jacke ausziehen?

Aynı ceketi giyiyor.
Er trägt denselben Mantel.

Gri ceketli biri El Barghoutu geçiyor.
Graue Jacke, Gelbe Streifen. Er überquert den El Barghout.

Ceketinizi çıkarabilir misiniz?
Können sie ihre Jacke ausziehen?

Önce ceketimi çıkarabilir miyim?
Darf ich zuerst die Jacke ausziehen?

Ceket olmuş mu?
Ist es das Sakko?

Dolabımdaki tek ceket. -Hayır.
Mein einziger Blazer. -Nein.