CEVAPLAMAK ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• beantworten
• die Beantwortung
• die Antwort
• um zu antworten

Cevaplamak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Soruyu cevaplamak.
Diese Frage beantworten.

Cevaplamak için dinlemek mi?
Zuhören um zu antworten?

Artık soru cevaplamak istemiyorum.
Ich will keine Fragen beantworten.

Cevaplamak zorunda kalırdım.
Müsste ich sie beantworten.

Daha fazla soru cevaplamak istemiyorum.
Ich will keine Fragen beantworten.

Cevaplamak zorunda değilsin.
Sie müssen darauf nicht antworten.

Başka soru cevaplamak istemiyorum.
Ich will keine Fragen mehr beantworten.

Cevaplamak için 3 saniyen var.
Du hast drei Sekunden für die Antwort.

Tek yapman gereken, sorularını cevaplamak.
Du musst nur ihre Fragen beantworten.

Bunu cevaplamak istiyorum.
Ich möchte das hier beantworten.

En cıLgnca hayaLın: bu soruları cevaplamak.
Träume leben: Beantworte diese Fragen.

Sadece cevaplamak istemiyorsun.
Du willst nur nicht antworten.

Artık daha fazla sorunuzu cevaplamak istemiyorum.
Ich will keine von Ihren Fragen mehr beantworten.

Soru cevaplamak istemiyorlar.
Die wollen keine Fragen beantworten.

Kuantum fiziği bu soruyu cevaplamak istemiyor.
Die herkömmliche Quantenphysik beantwortet diese Frage nicht.

Bunu cevaplamak zorunda değilsin.
Sie müssen das nicht beantworten.

Aslında bu soruyu cevaplamak istemiyorum.
Diese Frage möchte ich lieber nicht beantworten.

Cevaplamak zorundasınız, Sör Edward.
Ihr müsst antworten, Sir Edward.

Bu soruları cevaplamak zorunda değilim.
Ich muss solche Fragen nicht beantworten.

Cevaplamak için 30 saniyeniz var.
Ihr habt 30 Sekunden für die Antwort.

Sorularımızı cevaplamak zorunda değiller.
Sie müssen unsere Fragen nicht beantworten.

Cevaplamak için üç dakikanız var.
Sie haben drei Minuten Zeit zum Antworten.

Bunu şimdilik cevaplamak istemiyorum.
Diese Fragen möchte ich jetzt nicht beantworten.

Tecrübeli personel tüm sorularınızı zamanında cevaplamak ister.
Erfahrenes Personal möchte alle Ihre Fragen in der Zeit beantworten.

Sorularınızı cevaplamak zorunda değiliz efendim.
Wir müssen Ihre Frage nicht beantworten, Sir.

Buna, sorduğumuz tüm soruları cevaplamak da dahil.
Das schließt auch die Beantwortung jeglicher Fragen ein.

Bunu cevaplamak ve'' Bang'' satış yapmak.
Sie beantworten und"Bang" geben Sie den Verkauf zu machen.

Tokatlamak sağ cevap için- sadece cevaplamak için, ama daha basit.
Swipe Recht zur Antwort- Nur um zu antworten, aber einfacher.

Sizin cevaplamak isteyeceğiniz sorular olup olmadığını bilmek isterim.
Ich wollte wissen, ob es welche gibt, die Sie gern beantwortet hätten.

Envato hakkında bir yazar olarak, genellikle bu soruyu cevaplamak zorundayım.
Als Autor von envato muss ich diese Frage oft beantworten.