CRAIGLE ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Craig

Craigle Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Hiç Craigle tanıştın mı?
Und du und Craig?

Yani… Craigi alkışlayalım. Craigle.
Craig. Applaus für Craig.

Craigle kokain çektim.
Ich hab mit Craig gekokst.

Az önce Craigle gitti.
Craig hat sie grade abgeholt.

Craigle ben evleniyoruz.
Craig und ich heiraten demnächst.

Ne zamandan beri Craigle kalıyorsun?
Wie lange wohnst du eigentlich schon bei Craig?

Craigle birlikte olduğunu sanıyordum?
Ich dachte, du wärst bei Craig?

Dalış eşim Craigle çocukların yanına yüzdük.
Mein Partner Craig und ich schwammen zu den Kindern.

Craigle tanışmadan hemen önce emekli oldum.
Pensioniert, ehe ich Greg kennen lernte.

Görünüşe göre Craigle işim bittiğinde babasını da öldürecem.
Wenn ich mit Craig fertig bin, bring ich den Alten auch um.

Craigle yaptığın ufak muhabbetekulak misafiri oldum.
Ich habe deine Unterhaltung mit Craig gehört.

Skypeta Craigle konuşuyordum.
Hab mit Craig geskyped.

Craigle telefonda konuşuyordum, bakalım bu sana bir şey hatırlatıyor mu?
Ich habe gerade mit Craig telefoniert?

Bugün Craigle yemeğe çıktık.
Ich war heute mit Craig essen.

Craigle telefonda konuşuyordum, bakalım bu sana bir şey hatırlatıyor mu?
Ich habe gerade mit Craig telefoniert. Kommt dir das bekannt vor?

Daniel Craigle tanışmak için.
Um Daniel Craig kennenzulernen.

Craigle Rick epey endişeli görünüyordu, hemen sudan çıkmamı söylediler.
Craig und Rick sahen ziemlich ängstlich aus und sie sagten:"Schnell, raus hier.

Neden Craigle kalmayı seçtin?
Warum wolltest du bei Craig bleiben?

Smurf, Craigle ve o psikopatla çok meşguldü… ve sana zar zor vakit ayırıyordu.
Smurf hatte dermaßen mit Craig und dem Psycho zu tun, dass sie für dich kaum Zeit hatte.

Tek bildiğimiz Craigle gezdikleriydi ve sonra yok oldular.
Wir wissen nur, sie waren mit Craig, bevor sie verschwanden.

Daniel Craigle birlikte oynamak nasıldı?
Wie war es, mit Daniel Craig zu spielen?

Kim Craige zarar vermek ister?
Wer würde Craig was antun?

Silahlarımızı Craige ve şu çocuklara gösterelim, çok kıskanacaklar.
Wir machen Craig und die Jungs mit den Waffen neidisch.

Craig, planı biliyorum.
Craig, ich kenne den Plan.

Craig ve ben Seattleda büyüdük.
Craig und ich sind in Seattle aufgewachsen.

Craig! Birkaç dakika içinde gelirler.
Craig! Die sind in ein paar Minuten da.

Ben, Baz, Craig, ve Deran. Kimler?
Wer? Ich, Baz, Craig und Deran?

Craig, Nickynin işin içinde olduğunu söyledi.
Craig hat gesagt, Nicky ist dabei.

Maalesef ki biz Craigi temsil edemeyiz ve.
Wir können Craig leider nicht vertreten.

Craig, bana söylemek istediğin birşey var mı?
Craig, möchtest du mir etwas beichten?