Delil yok Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Delil yok.
Elimde delil yok.
Delil yok Catherine.
Elinizde delil yok.
Ihr habt keine Beweise.Ama onun yaptığını gösterecek delil yok.
Aber keine Beweise gegen ihn.
İnsanlar da tercüme ediyor
Elinizde delil yok.
Sie haben keine Beweise.Olmadığını da gösterir delil yok.
Aber es gibt auch keine Beweise dagegen.Elimizde delil yok.
İntiharla uyuşmayacak bir fiziksel delil yok.
Keine Beweise, die gegen Selbstmord sprechen.Fakat delil yok, Catherine.
Es gibt keinen Beweis, Catherine.Ama elimizde delil yok.
Aber wir haben keinen Beweis.Delil yok. Bu muamelenin çalıştığına dair.
Es gibt keinen Beweis, dass die Methode funktioniert.Yani elinizde delil yok.
Sie haben also keine Beweise.Delil yok, makul şüphe yok. .
Keine Beweise, Henüz elimde yeterli delil yok.
Ich habe keine Beweise.Bana karşı delil yok, senin haricinde.
Sabatanın elinde de delil yok.
Der Mann hat keine Beweise.Rhoadesun elinde delil yok, onu sallayan çıkmayacaktır.
Rhoades hat keinen Fall, er wird ausgelacht werden.Olduğunu gösterir delil yok.
Keine Beweise für das Gegenteil.Delil yok ki, artı titizlikle yapılan planlar var.
Keine Beweise plus präzise Planung, das ist original Dreifachmörder.Elimizde sana karşı delil yok.
Wir haben keine Beweise gegen Sie.Tanık yok, delil yok, paravan şirketler-- Bizi takip ediyordu.
Olsaydı bile elimde delil yok.
Selbst wenn, ich hätte keinen Beweis.Tanık yok, delil yok, ifade yok. .
Ama bunu kanıtlayacak delil yok.
Aber wir haben dafür keine Beweise.Delil yok ama propagandanın delile ihtiyacı yok. .
Keine Beweise, aber Propaganda braucht Şahit yok, delil yok.
Delil yok. Daktilo da yok. Hepsini ben uydurdum.
Şahit yok, fiziksel delil yok.
Gerekçesi yok, adli delil yok, tanık yok. .
