Doruk noktası Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Burası doruk noktası.
Doruk noktası INDIGO.
Sanırım bu doruk noktası.
Doruk noktası, tam olarak.
Burası yürüyüşün doruk noktası.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
en yüksek noktasıortak noktamızbir noktayakırmızı noktasiyah noktaiyi bir noktazayıf noktalarıortak bir noktamızkırmızı bir noktaaynı noktada
Daha
Fiillerle kullanım
Daha
Kariyerimin doruk noktası olacaktı.
Bazıları da insan medeniyetinin doruk noktası.
Öyle mi? Evet, doruk noktası çok dokunaklıydı.
Bedenlerin hafif sersemliği, bir rüyanın doruk noktası.
Günün esas doruk noktası kesinlikle akşam yemeğiydi.
Romantik İngilterenin doruk noktası mı?
Tribal Wars 2in doruk noktası tabii ki dünyanın kralı olmaktır.
Bu, çözümler tartışıldığında bir sürecin doruk noktası olabilir.
Bu geçişin doruk noktası, gerçek kendini aydınlatmayla sonuçlanabilir.
Yıldönümü kutlamasının doruk noktası, 6 Haziranda Berlinde.
Bu gelişimin doruk noktası… milyarlarca yıla ve bir çok türe mâl oldu!
Tıp Merkezindeki bu olay mesleğinin doruk noktası olacak.
Doruk noktası olacak konser popüler letonya şarkıcı Samantha Tina.
Insanların eylemleri oluşturduk. Biz- biyolojik yaşamın doruk noktası.
Doruk noktası( 3. Perde): Kral, oyunu terk edince, kendini ele verir.
Vücut bilim ve hareketlilik Bu doruk noktası vücudun büyülü güçlendirmek.
Ünün doruk noktası, insanın ismini telefon rehberinden başka her yerde bulabilmesidir.
Birçok saunacı nemlendirmeyi, ısıtma etkisinin doruk noktası olarak değerlendirir.
Annemin şu an sadece doruk noktası ve gerçeği çok sinirli ve dokunaklı.
Birçok saunacı nemlendirmeyi, ısıtma etkisinin doruk noktası olarak değerlendirir.
Japon propagandasının doruk noktası'' İmparator Meiji ve Rus-Japon Savaşı'' filmidir.
Elçilerin insanları yarattı bizi. Biz- biyolojik yaşamın doruk noktası.
Küreselleşmenin doruk noktası geçti, bazı durumlarda ekonomik değişim bile tersine döndü.
İkinci aşamadaki tüm yapısal değişikliklerin doruk noktası menstruasyon.
Haftanın doruk noktası, kaçınılmaz olarak otuz metrelik bir hasır adamın yakılmasıyla gelir.