ECZACILARIN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Eczacıların Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Eczacıların talepleri.
Forderungen der Apotheker.
Alphega Eczane, bağımsız eczacıların Avrupada oluşturduğu öncü bir sistemdir.
Alphega Pharmacy ist das führende Netzwerk unabhängiger Apotheker in Europa.
Eczacıların Hareketli Günleri.
Bewegte Tage für Apotheker.
Eczaneden ilaçları alır parasını severek öderim çünkü eczacıların da yaşaması lazımdır.
Danach geh ich in die Apotheke und bezahle dort die Arznei, weil der Apotheker auch leben möchte.
Genç Eczacıların Bakışı.
Junge Pharmazeuten im Blick.
Eczacıların eylemini anlayabildiniz mi?
Können Sie die Reaktionen der Apotheker verstehen?
Arganın hizmetçisi Tuanet ise eczacıların ve doktorların kötü niyetlerini anlamıştır.
Argan, die Hauptperson, vertraut beispielsweise blind den Verordnungen seines Apothekers und Arztes.
Eczacıların Yeni Hükümetten beklentileri.
Was Apotheker von einer neuen Regierung erwarten.
Program 4 yıllık kuruma transferi için eczacıların olmakla ilgilendiği hazırlar.
Das Programm bereitet die Studierenden Interesse an Apotheker für den Transfer zu einem 4-Jahres-Institution geworden.
Eczacıların evlere servis yaptığını bilmiyordum. Borcum ne kadar?
Apotheker machen Hausbesuche, was bin ich dir schuldig?
Bunların arasında geleneksel insektisitler ve eczacıların pedikülisitler şeklinde yeni gelişmeleri var.
Unter ihnen sind traditionelle Insektizide und neue Entwicklungen von Apothekern in Form von Pedikuliziden.
Eczacıların temel görevi, bileşenleri sinerjik bir etki yaratacak bir ilaç yaratmaktır.
Die Hauptaufgabe der Apotheker besteht darin, ein Medikament zu entwickeln, dessen Komponenten einen synergistischen Effekt haben.
Hijyenik ruj LibreDerm Care kozmetikleri LibreDerm yüksek kalitededir ve eczacıların ve kozmetikçilerin son gelişmelerini birleştirmektedir.
Hygienischer Lippenstift LibreDerm Pflegekosmetik LibreDerm ist von hoher Qualität und kombiniert die neuesten Entwicklungen von Apothekern und Kosmetikern.
Son olarak, eczacıların bu gelişimini deneyebilirsiniz!
Schließlich können Sie diese Entwicklung von Apothekern versuchen!
Eczacıların ilaç hatalarını azaltmasına ve düşük maliyetli, kaliteli alternatifleri keşfetmesine yardımcı olmak.
Apotheker bei der Reduzierung von Medikamentenfehlern und dem Auffinden preiswerter und dennoch qualitativer Alternativen unterstützen.
Bu işi eczacıların yapması gerekir.
Impfende Ärzte müssen das tun.
Eczacıların hasta danışmanlığında oynadığı rol ve ilaç tedavisi programlarının planlanması, ilaçların dağıtımı arttıkça da büyümektedir.
Die Rolle, die Apotheker bei der Beratung von Patienten und bei der Planung von medikamentösen Therapieprogrammen spielen, nimmt ebenfalls zu, wenn die Abgabe von Medikamenten zunimmt.
Bu konuda eczacıların sorularını yanıtladı.
Fragen dazu beantwortet der Apotheker.
Doktor ve eczacıların direktiflerine mutlaka uyulmalıdır.
Richtlinien der Ärzte und Apotheker sollten unbedingt befolgt werden.
New Oregon Law, Eczacıların Doğum Kontrol Haplarını Reçetelendirmesini Sağladı.
New Oregon Law ermöglicht Apothekern Birth Control Pillen zu verschreiben.
Bu bileşen, tıbbi eczacıların görüşü dikkate alınarak, El Macho ilacına eklenmiştir.
Diese Komponente wurde dem Medikament El Macho unter Berücksichtigung der Meinung der Apotheker hinzugefügt.
Daha sonra jinekolojideki eczacıların bu durumun kesintiye uğratılmasındaki en yeni gelişmeleri onların yardımına geliyor.
Dann kommen die neuesten Entwicklungen von Apothekern in der Gynäkologie zur Unterbrechung dieses Zustandes zu Hilfe.
Bu eşsiz ve yenilikçi kurs, eczacıların ve ilaçların dünya nüfusunun sağlığını nasıl etkilediğini araştırıyor.
In diesem einzigartigen und innovativen Kurs wird untersucht, wie sich Apotheker und Arzneimittel auf die Gesundheit der Weltbevölkerung auswirken.
Eczacımız tarafından öldürüldü.
Unser Apotheker hat ihn ermordet.
Bir eczacıya çarpıldım.
Ich habe einen Apotheker angebaggert.
Ben eczacıyım, doktor değil.
Ich bin Apotheker und kein Arzt.
Reçeteyi bize göstermek için eczacının ikna edilmesi Tamamen başka bir engel olabilir.
Den Apotheker davon zu überzeugen, uns das Rezept zu zeigen, könnte eine weitere Hürde sein.
Pradeep, eczacımız… havuz partisindeydi.
Pradeep, unser Apotheker, war bei einer Pool-Party.
Donnanın ağabeyi eczacı, bunu bize o buldu.
Donnas Bruder ist Apotheker.
Eczacı Ahmet.
Ahmet, der Apotheker.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0317

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca