El ele tutuşup Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
El ele tutuşup oturur, konuşuruz.
Rüyalarımızda el ele tutuşup konuşabilsek.
El ele tutuşup hislerini paylaşmayı seviyorsun.
Tamam çocuklar, şimdi el ele tutuşup dua edelim.
Sadece el ele tutuşup, zincir oluşturdular.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Dün gece dört buçuk saat el ele tutuşup ateşi seyrettik!
El ele tutuşup sokakta öpüşerek yürüdüler.
Bu şehirdeki herkes el ele tutuşup We are the World?
El ele tutuşup, birleşip hep birlikte yürüyerek cehennemden çıkacağız.
Gün batımında el ele tutuşup denize mi açılacağız?
El ele tutuşup, birleşip hep birlikte yürüyerek cehennemden çıkacağız.
Sana bahsettiğim medyum ile el ele tutuşup bize doğru gelen adam.
Böyle el ele tutuşup… bir arada görmek çok güzel.
Harika gidiyorduk. Bunu yapacaksanız sadece el ele tutuşup normal davranın.
İkinizin el ele tutuşup gelmesine ne gerek vardı?
Belki polisler ve çete mensupları hep beraber bir araya toplanıp el ele tutuşup sokaklarda şarkılar filan söylemelidir?
Seninle el ele tutuşup trambolinde zıpladığımızı hayal ediyorum.
Raonun Kitabında hiç kıyamet yok, fakat cadıların el ele tutuşup… kutlu bir karanlık oluşturması hakkında kıssalar var.
Şimdi el ele tutuşup atlamadan önce… başka bir şans istiyorum.
Ülkenin gerçek özünü bulmak için ayaklandığı bir rüya. Alamaba eyaletinde küçük beyaz çocuklar ile ileküçük zenci çocuklar rahatça el ele tutuşup kardeş gibi birlikte yürüyebildiği bir dünya.
Tamam… Şimdi el ele tutuşup şarkı söyleyebiliriz.
El ele tutuşup birbirini beslemek, birbirinin ağzını silmek filan?
Koltuklarımıza yerleştik, el ele tutuşup beraber olabildiğimiz için çok mutluyuz.
El ele tutuşup, birleşip hep birlikte yürüyerek cehennemden çıkacağız.
Buraya birileriyle el ele tutuşup derslerden geçmeye değil… bir tehdidi yok etmeye geldik.
El ele tutuşup, gülüp, alkışlayacağız ve… etkilendiğimizi anlamalarına izin vermeyeceğiz.
Buraya birileriyle el ele tutuşup derslerden geçmeye değil bir tehdidi yok etmeye geldik.
Sonra el ele tutuşup bizim için seksi ve şeytani bir dans yaptılar.
Biliyor musun, hepimiz el ele tutuşup, savaşın ve açlığın kaybolmasını zaten dileyebiliriz seni esmer, alaycı kaltak.
Bazen sadece el ele tutuşmak istiyorum.