En ince Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
En ince detayları yakalayın.
Bronşların en ince dallarına bronşiol denir.
En ince ve en hafif mobil iş istasyonlarımız.
Unsere schlanksten und leichtesten mobilen Workstations.Ürünlerinizi en ince ayrıntısına kadar tanıtmak.
En ince detayına kadar bana bildir. Nereye gittiğini ve kiminle görüştüğünü.
Bis ins kleinste Detail. Wo geht sie hin, wen trifft sie, berichten Sie mir das.Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Premium Yüzükler en ince detayına mükemmeleştirildi.
Premium-Ringe werden bis ins kleinste Detail perfektioniert.En ince filtreler, neredeyse 3 mikrondan büyük tüm parçacıkları dışarıda tutabilmektedir.
Somit halten die feinsten Filter nahezu alle Partikel größer 3 µm zurück.Acer dünyanın en ince Ultrabookunu tanıttı: Aspire S5.
Acer stellt dünnstes Ultrabook der Welt vor- das Aspire S5.Ardından 3. aşamada Mediamat kahve telvesi gibi en ince partikülleri filtreler.
Danach filtert der Mediamat in Stufe 3 feinste Partikel wie Kaffeesatz heraus.Rendenin en ince tarafını kullanın.
Verwende die feinste Seite der Reibe.Ardından Mediamat, kahve telvesi gibi en ince partikülleri filtreler.
Danach filtern Mediamaten feinste Partikel wie Kaffeesatz heraus.Sonuç: En ince konturlar ve profiller.
Das Ergebnis: feinste Konturen und Profile.Küçük yazı tipleri ve en ince ayrıntılar kazınabilir.
Kleine Schriften und feinste Details können graviert werden.Apple, en ince ve hafif Macbook modelini tanıttı!
Apple hat sein dünnstes und leichtestes MacBook vorgestellt!İşletme sahibi her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmüş.
Ve en ince filmi yaratırlar, böylece saçları korur ve saçın yumuşaklığını verir.
Und sie erzeugen den feinsten Film, schützen dadurch das Haar und geben dem Haar Weichheit.Bitcoin” vardı çalışmış en ince ayrıntısına kadar neredeyse.
Bitcoin" gearbeitet wurde bis ins kleinste Detail fast.Aradığımız veba çukuru olabilir. Dünyalar arasındaki perde gidiş gelişin çok olduğu yerlerde en ince olduğu için.
Kann es eine Pestgrube sein. Da der Schleier zwischen den Welten an frequentierten Orten am dünnsten ist.Gökyüzünü en ince detayına kadar haritalandırmak.
Den Himmel bis ins feinste Detail kartieren.Bnakacılık ve finans sektörleri için çözümler- en ince detayların bile izini sürün.
Lösungen für die Bank- und Finanzbranche- auch das kleinste Detail im Blick.Tüm dünyaya en ince detaylara kadar anlatman şart mıydı?
Muss jedes kleinste Detail vor der Welt ausgebreitet werden?Ne de olsa üretici olarak hafif ticari aracınızı en ince ayrıntısına kadar tanırız.
Schließlich kennen wir als Hersteller Ihren Transporter bis ins kleinste Detail.Odalarda her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüştü.
In den Zimmern wurde bis zum kleinsten Detail an alles gedacht.Tekirova transfer olarak sizlerin Antalyada ki ulaşımını en ince ayrıntısına kadar planlayıp[…].
Tekirova an Ihnen, wie die Übertragung des Transportplan bis ins kleinste Detail in Antalya[…].Hedef kitlenizi en ince ayrıntısına kadar gruplandırabilirsiniz.
Natürlich kannst du die Zielgruppe bis ins kleinste Detail runterbrechen.Eğer yaşamak istiyorsan büyük bir çikolata en ince üretilen, ziyareti Sprungli.
Wenn Sie große Schokolade erleben wollen, hergestellt aus feinsten Zutaten, Besuch Sprungli.Duygusal enerji en ince şeyleri oluştursa da, yine de bir şeydir.
Obwohl emotionale Energie bildet die feinsten Sachen, ist es dennoch Zeug.Her türlü risk göz önüne alınarak en ince ayrıntısına kadar planlanmalı.
Die Schutzmaßnahmen müssen unter Berücksichtigung aller Risiken bis in das kleinste Detail durchgeplant sein.Demokrat bir ruhun en ince faziletlerini ve muvaffakiyetlerini ancak Atatürkte gördük.
Die feinsten Tugenden und Erfolge einer demokratischen Seele haben wir nur bei Atatürk gesehen.Yeni özelliklerle donatılan Nexus 5 bugüne kadar en ince ve en hızlı Google Nexus telefonu.
Vollgepackt mit neuen Features ist das flache Nexus 5 Googles bisher dünnstes und schnellstes Smartphone.
