Enişten Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bobby enişten öldü.- Ne?
Kajli, o senin enişten.
O senin enişten olacak.
Enişten seni öldürecek.
Ama bir teyzen ve enişten var.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Enişten bunu hak etti.
Ama bir teyzen ve bir enişten varmış.
Enişten olacağı kesin.
Ona söyleyeceğiz. -Luke, o senin enişten.
Enişten Ellis Adasına gitti.
Ama bir teyzen ve enişten var… ve hâlâ orada yaşıyorlar.
Enişten güvende, değil mi?
Çok şanslısın ki amcan ve enişten Phil burada.
Bu enişten değil, değil mi?
Mektuplar yazdım ve Daniel enişten aramaya çalıştı, nerede kaldığını merak ettik.
Enişten yalnız yaşamayı seçti.
Elizabeth teyzen ve… enişten William ile, Westchesterda kalacaksın.
Enişten Andy burada kalsın.
Elizabeth teyzen ve… enişten William ile, Westchesterda kalacaksın.
Enişten çok gururlu bir adamdır.
Eşinden ayrıldın ve enişten gizli bir polis tarafından… işkenceye maruz kaldı.
Enişten beni evde bekliyor!
Charley enişten bazen aptalca davranır.
Enişten yalnız yaşamayı seçti. Ya Gregor?
Kardeşin ve enişten beş milyon won bağışladı.
Cam enişten de birkaç kızla öpüştüğünü söylüyor.
Teyzen ve enişten Janei Londradan getirdiler.
Enişten bunu saklayacak çok daha iyi bir yer bulmalıydı.
Jimmy enişten sana hediyeler aldı.
Enişten olabilirim. Benden iyi enişte olur.