Eritebilir Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ateş, taşları nasıl eritebilir?
Bu isim kalpleri eritebilir ve insanlar duyduklarında adı seveceklerdir.
Dieser Name kann Herzen schmelzen und die Menschen werden den Namen lieben, wenn sie ihn hören.Bu gamzeler bir Eskimo kulubesini bile eritebilir.
Dieses Lachen lässt ein Iglu schmelzen.Kahve ya da eritebilir, alkol hissediyorum harika zaman geçit bu!
Kaffee oder Alkohol, die schmelzen, spüren Şekil Değiştiren Robotlar Kasları Eritebilir.
Roboter, Die Die Form Verändern, Könnten"Muskeln Schmelzen".Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Kalbinde yanan cesaret her metali eritebilir Şimdi inanıyoruz.
Der Mut, der in deinem Herzen brennt Kann Metall schmelzen, nun glauben wir's.Ama donmuş bir kalbi ancak gerçek bir aşk eritebilir.
Yüksek sıcaklık, plastik parçaları eritebilir ve yangına neden olabilir.
Hohe Temperaturen können Kunststoffteile schmelzen und Brand verursachen.AlaskaNın PermafrostUnun Çoğu Bu Yüzyılın Eritebilir.
Die meisten Alaskas Permafrost könnte dieses Jahrhundert schmelzen.Yangın bir tava koyun ve tereyağı( 22) eritebilir.
Setzen auf das Feuer eine Bratpfanne und die Butter schmelzen(22).Ama sadece gerçek sevgi eylemi donmus bir kalbi eritebilir.
Taut ein gefrorenes Herz auf. Nur ein Zeichen wahrer Liebe.Ancak gerçek sevgiyle yapılan bir şey donmuş kalbi eritebilir.
Taut ein gefrorenes Herz auf. Nur ein Zeichen wahrer Liebe.Rayl basınç dalgaları, kaya tabakaları içindeki demir cevherini eritebilir.
Und die Rayl-Druck-Wellen bringen das Eisenerz zum Schmelzen.Buz gibi CO2, Arctic buz örtüsünü eritebilir.
CO2 auf Sevginiz en zor kalp,en soğuk akla bile ulaşabilir ve eritebilir.
Parlak kıvırcık gözleri veburun düğmesi herkesin kalbini eritebilir!
Seine glänzenden Johannisbeeraugen undder Nasenknopf können das Herz eines jeden schmelzen!Başka bir ayar ciltte derin pigmentasyona neden olan melanini“ eritebilir”.
Eine andere Umgebung könnte das Melanin„schmelzen“, das auf der Haut tiefe Pigmentierungen verursacht.Su, evrensel bir çözücüdür… çünküeşsiz becerisiyle besinleri ve kimyasalları eritebilir.
Wasser ist das universelle Lösemittel…wegen seiner einzigartigen Fähigkeit, Nährstoffe und Chemikalien zu lösen.JavaScript fabrikamız yalnızca verileri işler, dikemez,bir delik açamaz veya metal eritebilir.
Unsere JavaScript-Fabrik verarbeitet nur Daten, sie kann nicht nähen,ein Loch bohren oder Metall schmelzen.Yumurtlama döneminde, bakımı vebakımı özel dikkat gerektiren neonlar yaklaşık 200 yumurtayı eritebilir.
Während der Laichzeit können Neons, deren Pflege undPflege besondere Aufmerksamkeit erfordert, fast 200 Eier abschrecken.Standart numuneler için kullanılan fırın, standart numunelerin 2 seti için her seferinde yaklaşık 100 kg alaşımlarını eritebilir.
Der Ofen, der zur Herstellung von Standardproben verwendet wird, kann für 2 Standardproben jeweils etwa 100 kg Legierungen schmelzen.Gözler eriyor, deri patlıyor, her yer ölü.
Augen schmelzen, Haut explodiert, überall Tote.Bu nokta erimiş olmalıydı!
Diese Stelle hätte schmelzen sollen!Buzullar eriyor, ozon tabakasındaki delik büyüyor.
Eiskappen schmelzen, das Loch in der Ozonschicht wächst.Erimiş olması gerekiyordu.
Es sollte schmelzen.Siktiğim buzdağları eriyor, tamam mı?
Die beschissenen Gletscher schmelzen, verstehst du?Eritip, kurşun haline getirip,… kendimi vurmama ne dersin?
Soll ich ihn zu einer Kugel schmelzen lassen und mich damit erschießen?Kutuplardaki buzullar eriyor, Washington siyasi bir çıkmazda.
Die Polkappen schmelzen, Stillstand in Washington.O sikkeyi eritip sağlam bir çift altın kol düğmesi yapmak istiyorum.
Ich will diese Dublone schmelzen, zu goldenen Manschettenknöpfen.O zaman yakıtın erimesi sadece bir zaman meselesidir.
Dann ist es nur eine Frage der Zeit, bis die Brennstäbe schmelzen.
