FINDIK ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Nuss
• Nüsse
• Haselnüsse
• Nüssen
• Haselnuss

Fındık Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Fındık değil.
Keine Nuss.

Aptal fındık.
Blöde Haselnuss.

Fındık ister misin?
Möchtest du eine Nuss?

Bana bir fındık ver.
Gib mir eine Nuss.

Fındık% 20 sütlü çikolata% 80.
Haselnüsse 20% Milchschokolade 80%.

Onlarda fındık var mı?
Sind da Nüsse drin?

Görüşürüz. Fındık yok.
Keine Haselnüsse. Bis später.

Ben fındık değilim.
Ich bin keine Nuss.

Çikolatamda fındık yok!
Keine Nüsse in der Schokolade!

Ayrıca, fındık çok sağlıklıdır.
Nüsse gesund. Außerdem sind.

Üstte meyve ve fındık ile.
Mit den Früchten und Nüssen obendrauf.

Al sana fındık, Bay Sincap!
Nüsse für dich, Squirrelio!

Fındık Frankiein gözlerini iyileştirecek mi?
Wird die Nuss seinen Augen helfen?

Sincaplar fındık yer.
Eichhörnchen fressen Haselnüsse.

Fındık: Bakır ve Manganez için İyi bir Kaynak.
Haselnüsse: Gute Quelle für Kupfer und Mangan.

Ezkaza içinde fındık var mıydı? -Üzgünüm?
Sorry. Nüsse drin waren?

Fındık olmaz.'' Fındıklı pasta güzelmiş!
Keiner sagt:"Lecker, Haselnusstorte. Nicht Haselnuss.

Güzel. Bunda fındık var mı?- Hayır.
Nein. Sind da Nüsse drin?- Gut.

Ben fındık ile çikolata, şekersiz, ve çikolata.
Ich habe Schokolade, zuckerfrei und Schokolade mit Nuss.

Ağaçlara tırmanıp fındık yemeye bayılır.
Er klettert in Bäume, frisst Nüsse.

Langhe fındık IGP, hafif kızarmış, yetecek kadar.
Langhe Haselnüsse Igp, leicht geröstet, soviel als nötig.

Bazen çikolata oluyor. fındık ve kuru meyve.
Nüsse und Trockenobst… und manchmal Schokolade.

Fındık. İçine fındık koymalarından nefret ediyorum.
Ich hasse es, wenn sie Nüsse reintun. Nüsse.

Arkadaşımız Fındık, pazar günü dünya evine giriyor.
Unser Freund Haselnuss heiratet am Sonntag.

Öğle yemeği: portakal veya elma, siyah çikolata veya fındık.
Snack: orange oder Apfel, dunkle Schokolade oder Nüssen.

Spas elma, bal, fındık- popüler ya da Hıristiyan tatil?
Retter des Apfels, Honig, Nuss- beliebte oder christliche Feiertage?

Beyaz bir elbise giyiyorum ve artık yoğurt, çorba ve fındık yiyebiliyorum.
Ich trage ein weißes Kleid, und jetzt kann ich Joghurt, Suppe und Haselnüsse essen.

Sağlık Fındık: Cevizler Büyük Miktarda Antioksidanlar Sağlar.
Gesundheit Nuss: Walnüsse bieten eine große Menge an Antioxidantien.

Tatlı bir sezon Kabak, fındık, kestane ve mantarlar şu anda çok.
Eine süße Saison Kürbis, Haselnüsse, Kastanien und Pilze sind derzeit.

Fındık Yuvarlak Gentile delle Langhe, panna cotta süslemeleri için yeterli.
Haselnüsse Runde Gentile delle Langhe, gerade genug, um die Panna Cotta zu dekorieren.