FAAL ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Sıfat
funktionierende
noch
daha
henüz
başka
var
bile
yine
tekrar
hiç
şimdilik
şey

Faal Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Faal olmayan şey neymiş?
Was ist inaktiv?
Sunucuda bütün faal dizinler.
Alle aktiven Ordner auf dem Server.
Faal hizmet. Tam zamanlı.
Vollzeit. Aktiver Dienst.
Flört işlerinde çok faal.
Und sehr aktiv, was das Dating betrifft.
Faal bir liman değil.
Piräus ist nicht irgendein Hafen.
Yeraltı medeniyeti hâlâ faal.
Die unterirdische Zivilisation ist immer noch aktiv.
Hala faal. Etkileyici.
Beeindruckend. Immer noch scharf.
Şu anda, Worf hayatta ve faal.
Im Augenblick lebt Worf noch und kann sehr alt werden.
Ve faal bir siyahi olarak.
Und als praktizierender Schwarzer.
Geçen hafta burada faal yanardağ vardı.
Das ist Wahnsinn! Wir hatten einen aktiven Vulkan.
Benim faal çalıştığım dönemde böyleydi.
Als ich noch gearbeitet habe.
David Whitlock, 26 yaşında. Buralı,kilisede faal.
David Whitlock, 26. Von hier,in der Kirche aktiv.
Bahçede faal bir kamera obscura var.
Im Torre gibt es eine Camera Obscura.
Öte yandan federal hükümet, internette de daha faal olmayı hedefliyor.
Außerdem wolle die Bundesregierung im Netz aktiver werden.
Hiçbir faal pilot bu kadar yüksek not almadı.
Kein aktiver Pilot wird höher eingestuft.
Kendime nasıl yardımcı olabilirim ve ağrıya rağmen faal kalabilirim?
Wie kann ich mir selber helfen und trotz Schmerzen aktiv bleiben?
Libyanın faal bir ordusu veya polis gücü yok.
Libyen verfügt weder über Armee noch Polizei.
Bu eski askerlerin bazıları hala faal görevde, bazıları ise evsiz.
Manche dieser Veteranen waren noch aktiv im Dienst, manche waren obdachlos.
Çok faal. Bence çocuk yapmak bir'' uyum seçimi''.
Ich finde, Kinder sind eine Entscheidung der Bequemlichkeit. Sehr aktiv.
Silah yok, ceset yok, faal bir laboratuvar yok.
Keine Waffen, keine Leichen, kein funktionierendes Labor.
Sayın Faal Başkan. Bunun doğru bir tutum olduğunu.
Dieses Verhalten ist sicher nicht angebracht, Mr. amtierender Präsident.
Misafir konuşmacı olarak. Bazı faal oyuncuları stüdyoya getirmek istiyorum.
Als Gastredner. Ich möchte ein paar aktive Schauspieler holen.
Günler daha uzun ve daha sıcak olur,bitkiler canlanır ve hayvanlar faal hale gelir.
Tage werden länger und wärmer,Pflanzen werden lebendig und Tiere werden aktiv.
Adamın karmaşık ve faal bir cinsel hayatı olduğu söyleniyor.
Dass er ein aktives und umtriebiges Sexleben habe.
Faal bankacılık işi 1 Ocak 2004 itibarıyla Sparkasse Bremen AGye devredilmiştir.
Seit 1. Januar 2004 ist das operative Bankgeschäft auf die Die Sparkasse Bremen AG übertragen.
Fringin çetesi hâlâ faal ve Ehrmantraut da bu işin içinde.
Frings Gang operiert weiterhin und Ehrmantraut steckt mit drin.
Son 15 yıl içinde, yeni ruhların inişinde hızlı ve faal bir gelişme olmuştur.
In den letzten fünfzehn Jahren hat eine schnelle und aktive Entwicklung im Herabsteigen der neuen Seelen stattgefunden.
Yılları arasında faal olup, 2014 yılında tekrar biraraya geliyorlar.
Von 1989 bis 1995 aktiv und seit 2014 wiedervereinigt.
Faal birer hava ve deniz limanına sahip olmak Gazze Şeridinde yaşayan her Filistinlinin rüyası.
Ein funktionierender Luft- und Seehafen ist der Traum eines jedenPalästinensers, der im Gazastreifen lebt.
Zihni bizimkisi gibi faal, ancak hareketsiz bir vücut içerisinde.
Sein Verstand ist so aktiv wie meiner und Ihrer, doch er ist in einem nutzlosen Körper eingeschlossen.
Sonuçlar: 61, Zaman: 0.0421
S

Faal eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca