Farklı bir resim Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Çok farklı bir resim.
Das ist ein völlig anderes Bild.Sonuç olarak bu tümüyle farklı bir resim.
Also ist es ein komplett anderes Bild.Lütfen farklı bir resim seçin.
Wählen Sie bitte ein anderes Bild.Bunların hepsi çok, çok farklı bir resim.
All das ist eine sehr, sehr unterschiedliche Art von Bild.Lütfen farklı bir resim seçin.
Bitte wählen Sie ein anderes Bild.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
büyük resimbirkaç resimbir kaç resimküçük resimher resimyeni bir resimilk resimaynı resimeski bir resimgerçek resim
Daha
Fiillerle kullanım
Daha
Fakat kendi ülkemde, tümüyle farklı bir resim vardı.
Aber in meinem Heimatland war es ein komplett anderes Bild.Her gün farklı bir resim yayınlayacağız.
Wir werden jeden Tag ein anderes Bild posten.Hastalığın ikinci varyantı için biraz farklı bir resim.
Ein etwas anderes Bild für die zweite Variante der Krankheit.Yurtdışında farklı bir resim görülüyor.
Im Ausland findet man ein anderes Bild vor.Fakat İnsan Hakları İzleme Örgütünün raporu farklı bir resim çiziyor.
Die Menschenrechtsorganisation Human Rights Watch zeichnet ein anderes Bild.Çarşamba günü farklı bir resim ortaya çıktı.
Ein anderes Bild zeigte sich am Mittwoch.Yetişkinlerde çocuk hastalıkları genellikle klasik formdan farklı bir resim verir.
Kinderkrankheiten bei Erwachsenen geben oft ein anderes Bild als die klassische Form.Çarşamba günü farklı bir resim ortaya çıktı.
Mittwoch ein unterschiedliches Bild gezeigt.Hormonal bileşikın olumlu sonuçlar 50den fazla uzun yıllar farklı bir resim göster.
Über 50 lange Jahre die hormonelle Verbindung positiver Ergebnisse zeigen ein anderes Bild.Bu, dünden tamamen farklı bir resim yapıyor.
Dies macht ein völlig anderes Bild als gestern.Oldukça farklı bir resim bir milyon kişi ile, sözde gelişmiş ülkelerde görünür.
Ein ganz anderes Bild erscheint in den sogenannten entwickelten Ländern mit Diğer tarafta ise elbette farklı bir resim boyanacak.
Die Fakat diğer yerlerde, hatta gelişmiş Avrupa piyasalarında bile,karşımıza daha farklı bir resim çıkıyor.
In Örnek Olay 14: Farklı bir resim deneyin, alakalı bir şey kullanın.
Fallstudie 14: Probieren Sie ein anderes Bild aus, verwenden Sie etwas relevantes.Yine,'' Tamam'' ı tıklayın ve tamamen farklı bir resim görün.
Klicken Sie erneut auf"OK" und sehen Sie ein völlig anderes Bild.On sekizinci yüzyıl Fransasında ise farklı bir resim ortaya çıkmaktadır.
Dagegen zeigte das achtzehnte Jahrhundert in Frankreich ein ganz anderes Bild.Ancak para ile mutluluk arasındaki ilişkiyi inceleyen psikologlar ve ekonomistler farklı bir resim çiziyorlar.
Aber Psychologen und Ökonomen, die die Beziehung zwischen Geld und Glück studiert haben, malen ein anderes Bild.Madagaskardaki ormansızlaşma derecesini 2016 ve 2018 arasında gösteren farklı bir resim; iki Sentinel-2 uydu görüntüsünden oluşturulmuştur.
Ein anderes Bild zeigt das Ausmaß der Entwaldung in Madagaskar zwischen 2016 und 2018. wird aus zwei Sentinel-2-Satellitenbildern generiert.Ancak para ile mutluluk arasındaki ilişkiyi inceleyen psikologlar ve ekonomistler farklı bir resim çiziyorlar.
Psychologen und Ökonomen, die die Beziehung zwischen Geld und Glück studiert haben, zeichnen jedoch ein anderes Bild.Bunun üzerine kat kat devam ederek tekrardan farklı bir resim yapabilirim.
Ancak diyabetin yaygınlığı- bu hastalığa sahip olan nüfusun oranı- oldukça farklı bir resim çizmektedir.
Die Prävalenz von Diabetes- der Anteil der Bevölkerung, der von der Krankheit betroffen ist- zeichnet ein ganz anderes Bild.Böcklin 1888de Die Lebensinsel( Yaşam Adası) isimli farklı bir resim daha çizdi.
Rulet simülatörü Martingale stratejisi verileri, düz bahis stratejisine göre çok farklı bir resim gösteriyor.
Die Daten der Roulette Simulator Martingale Strategie beschreibt ein ganz anderes Bild als die Flache Wetten Strategie.Ama bu gerçekten doğru olsaydı, istatistikler farklı bir resim çizecekti.
Denn mit den richtigen Daten hätten die Grafiken ein ganz anderes Bild ergeben.Ancak her yıl yapılan çalışmalar tamamen farklı bir resim veriyor.
Aber die jedes Jahr durchgeführten Studien ergeben ein völlig anderes Bild.
