FILIZ ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Filiz
• Felix
• Sprossen
• sprießen
• Sprout

Filiz Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Uğur Filiz.
Grüße Filiz.

Filiz Üye.
Filiz Mitglied.

Sekiz filiz.
Acht Sprossen.

Filiz gelir.
Kommen wird Filiz.

Yedi filiz!
Sieben Sprossen!

Filiz benim adım.
Felix ist mein Name.

Hoş geldin Filiz.
Sehr willkommen Filiz.

Filiz Neler Söylüyor.
Was sagt es Felix.

Dört filiz!- Üç filiz!
Drei! -Vier Sprossen!

Filiz nerede yaşıyor?
Wo wohnt Felix denn?

Bir cevap bırakın filiz.
Hinterlasse eine Antwort Felix.

Filiz Ali ile Söyleşi.
Treffen mit Filiz Ali.

Ben, Avukat Filiz Kadınoğlu.
Ich bin Anwältin Filiz Kadınoğlu.

Filiz, ben Fehiman yengen.
Filiz, ich bin Fehiman.

Etiketler:‘ Filiz Polat.
Beiträge zum Stichwort‘ Filiz Polat'.

Filiz- Bir Şans Daha.
Felix- noch mal Glück gehabt.

Alinin eşi- Filiz büyük hostes!
Die Ehefrau von Ali- Filiz tolle Gastgeberin!

Filiz çok az konuşabiliyor.
Flores spricht nur wenig.

Sadece bazı siyah Quinoa filiz çalışırken.
Einfach versuchen, einige schwarze Quinoa sprießen.

Filiz de bunları yaşıyor işte.”.
Und Felix' Leben noch dazu.

Son fakat en az değil- Filiz iyi ev sahipliği yapmaktadır.
Last but not least- Filiz ist der beste Gastgeber.

Filiz Yeni Yatırımcılar Peşinde.
Philips sucht neue Investoren.

En ucuz udon ve yumurtalar da Heiwa Markette! Matsuyo Süpermarkette filiz ve lahana var.
Und Heiwa-Markt hat die billigsten Udon und Eier! Matsuyo-Supermarkt hat Sprossen und Kohl.

Filiz Polat( Birlik 90/Yeşiller).
Filiz Polat(Bündnis 90/Die Grünen).

Hong Kong Elektronik Fuarı, Filiz yavaş yavaş ortaya çıkan iş fırsatları sona erdi.
Hong Kong Electronics Fair, aber die Geschäftsmöglichkeiten aus sprießen langsam zu Ende gegangen.

Filiz evi çok rahat ve gerçek oldu.
Filiz Haus war sehr gemütlich und echt.

Hayır, efendim, Sağ Balina tis,'' Tom yanıtladı,'' Ben onun filiz gördüm, o bir çift attı olarak bir Hıristiyan olarak güzel gökkuşağı bakmak ister.
Nein, Sir,'s ist ein Right Whale", antwortete Tom:"Ich sah, wie sein sprießen, er warf ein Paar als ziemlich Regenbogen als Christ wünschen würde, zu betrachten.

Filiz ve mikroyeşil aynı şey değildir.
Sprossen und Microgreens sind nicht dasselbe.

Büyülü Filiz Sağlıklı, gelişen bir fidan.
Magische Sprosse Ein gesunder, wachsender Setzling.

Filiz, tahtada ne yazıyor oku bakayım.
Filiz, was steht an der Tafel? Lies bitte vor.