FINNIN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Isim
Sıfat
Finn
finns
finnin

Finnin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Finnin şoförü.
Finns Fahrer.
Huckleberry Finnin haricinde.
Außer Huckleberry Finn.
Finnin bir planı vardı.
Finn hatte einen Plan.
Ne yazık ki Finnin kötü haberleri var.
Leider hat Finn schlechte Neuigkeiten.
Finnin nişanlısı geldi.
Finns Verlobte ist hier.
Quinn, Sam ile çıkıyordu ama Finnin öptü.
Quinn ging mit Sam, küsste aber Finn.
Ne? Finnin dansı.
Was? Finn tanzt.
Bu nedenle, Rachelin Musevi olması önemli değil, veya Finnin.
Darum ist es egal, dass Rachel Jüdin ist oder Finn.
Finnin çantasını al. -Tamam.
Okay, hol Finns Tasche.
Tamam. Finnin çantasını getir.
Okay, hol Finns Tasche.
Finnin sabıka kaydı yok.
Finn hat kein Vorstrafenregister.
Hemen! Ya Finnin kolunu kırsaydın?
Sofort! Und wenn du Finn den Arm gebrochen hättest?
Finnin büyüsü bunu engelliyor.
Finns Zauber blockiert das.
Seninle Finnin başınızı ne zaman bağlarız?
Wann du und Finn euch bindet?
Finnin ölmesini hangisi istiyormuş?
Wen wollte Finn tot sehen?
Dr. Finnin mekik hiç gelmedi.
Dr. Finns Raumfähre ist nie dort angekommen.
Finnin ailesiyle tanışmalıyız.
Wir lernen Finns Eltern kennen.
Eminim Finnin de sırları vardı, ama şimdi kimin umurunda?
Sicher hatte Finn Geheimnisse, aber wen kümmert es jetzt?
Finnin hayatından söz konusu şu an!
Wir reden über Finns Leben!
Finnin bir yılını daha kutlayalım.
Feiern wir morgen das nächste Jahr Finn.
Finnin ailesiyle tanışmanızı istiyoruz.
Ich möchte euch Finns Eltern vorstellen.
Finnin ölmesini istiyor.- Bellamy, yapma.
Er will, dass Finn stirbt!- Bellamy, nein.
Finnin donunda parti vardı desem yeridir.
Da fand eine Party in Finns Unterhose statt.
Finnin Glee Kulübünde kalmasını isteyenler?
Die dafür sind, Finn im Glee-Club zu belassen?
Finnin vefatından beri hareketleri bunlar.
Dies sind seine Bewegungen, seit Finn gestorben ist.
Finnin gelmesine izin vermelerine inanamıyorum.
Ich fasse nicht, dass sie Finn mitkommen ließen.
Finnin ailesi neler diyordur bilmek bile istemiyorum.
Ich will nicht wissen, was Finns Eltern sagen.
Finnin her gün tatlı mesajlar yolladığını söyledin, değil mi?
Finn schickt dir jeden Tag schmalzige SMS?
Finnin bebeğini doğuracağı ve uzak durman gerekiyor.
Ich bekomme Finns Baby, du solltest dich zurückhalten.
Finnin öldürdüğü esirin söylediklerinin doğru olduğunu bile bilmiyoruz.
Ob der, den Finn erschoss, nicht log.
Sonuçlar: 143, Zaman: 0.0298

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca