FRANKIEYLE ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Isim

Frankieyle Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Yalnızca Frankieyle ben vardık.
Frankie und ich.
Frankieyle ben ilgilenirim.
Ich sehe nach Frankie.
Jo, Grace ve Frankieyle tanış.
Jo, das sind Grace und Frankie.
J, Frankieyle niye konuşmuş ki?
Wieso redet J mit Frankie?
Carly, Toy Frankieyle tanış.
Carly, darf ich vorstellen, Frankie Junior.
Frankieyle evleneceğim Jennie.
Ich werde Frankie heiraten, Jennie.
Dün gece Frankieyle beraberdik.
Ich war gestern mit Frankie aus.
Frankieyle aynı eczaneye gidiyoruz. Ne?
Frankie und ich gehen in denselben Laden. Was?
Evine git Sol. Frankieyle ben ilgilenirim.
Geh nach Hause. Ich sehe nach Frankie.
Frankieyle oturan senin yeni komşun Riley değil mi?
Da sitzt deine Nachbarin Riley mit Frankie.
Bir ay kadar önce Lil Frankieyle birlikteydi. Aşağıdaki sahilde.
Vor einem Monat, mit Li'l Frankie.
Koca Burun Freddy. ve adamları Esmer Frankieyle.
Seine Leute: Frankie, der Italo und Freddy ohne Nase.
Bak, ben Frankieyle konuşurum.
Hör zu, ich rede mit Frankie.
Ya da hayatının kalanını burada Frankieyle geçirebilirsin.
Oder du verbringst den Rest deines Lebens hier mit Frankie.
Sen de Frankieyle vedalaş baba.
Sag Frankie"auf Wiedersehen", Dad.
Sonra, Zencinin kardeşi Şişko Andy vardı… ve adamları Esmer Frankieyle.
Und dann war da Mo Blacks Bruder, Fat Andy. Frankie der ltalo… und Freddy ohne Nase.
Bence Frankieyle kahvaltı etmeliyim.
Ich denke, ich sollte mit Frankie frühstücken.
Bu FDR çukurundan çıktıktan sonra… yine Frankieyle yatmamış olmam gerektiğini söyleyeceksin.
Wenn wir diesen Roosevelt-Mist hinter uns gelassen haben, wirst du sagen, ich hätte das mit Frankie niemals tun dürfen.
Eh bu Frankieyle senin için geçerli olmamıştı, değil mi?
Hat dich nicht von Frankie abgehalten?
Ziconun adamlarından Frankieyle beni o tanıştırdı.
Sie hat mich an Zicos Jungen, Frankie, vermittelt.
Sen Frankieyle aramı açmaya çalıştın, o benim dostum.
Du wolltest sie Frankie unterjubeln, meinem Freund.
Birbirimize âşıktık. Stacey ve Frankieyle aramızı düzeltmek istedik ama öyle olmadı.
Aber so lief es nicht. Wir wollten Stacey und Frankie nicht verletzen.
Sen Frankieyle olmak istedin, ben paella yemek istedim.
Du wolltest bei Frankie sein, ich wollte Paella essen.
Bu riski almaya gönüllü bir doktor bulmalıyız, ve idamı takip eden ilk bir saat içinde Onu Frankieyle aynı yerde buluşturmalıyız, bir de kesinlikle Frankieye otopsi yapılmasını engellemeliyiz.
Wir müssen einen Arzt finden, der bereit ist, es zu riskieren, wir müssen Frankie innerhalb einer Stunde nach der Hinrichtung zu ihm bringen, und wir müssen sicherstellen, dass keine Autopsie durchgeführt wird.
Frankieyle aramdaki tek şey yeni doğan torunumuz.
Das Einzige zwischen mir und Frankie ist unsere neue Enkeltochter.
Bana kalırsa, sırf Frankieyle iş yaptık diye Smurf bizi darlıyor.
Ich glaube, Smurf verarscht uns, weil wir die Nummer für Frankie gemacht haben.
Frankieyle yer değiştirdim, böylece gidip… Petrayla kahve içebileceğiz.
Ich habe mit Frankie getauscht, damit ich mich mit Petra treffen kann.
Sahildeki evde Frankieyle yaşamaktan bıkmış olmalısın.
Das muss doch Horror sein, mit Frankie zu wohnen.
Arnold, Frankieyle Vickie tanışıyor.- Hadi oturalım Frankie?.
Frankie ist eine Freundin von Vickie. Ach, Arnold?
Bilmem. Frankieyle televizyon izlemem seni rahatsız mı ediyor?
Stört es dich, wenn ich mit Frankie fernsehe?- Ich weiß es nicht?
Sonuçlar: 31, Zaman: 0.0217
S

Frankieyle eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca