Friedanın Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ben Friedanın patronuyum.
Tabii ki öncelikle K. da ve Friedanın kurnazlığındaydı.
Friedanın gözleri büyüdü.
Sence eserlerinin satıp satmadığı Friedanın umurunda mı?
Friedanın daha uygun olduğunu mu?
Bunu anlayabilmek için Friedanın bakışlarını düşünmek yeterliydi.
Friedanın bana ne söylediğini tahmin et?
Yıl boyunca sadece bir kez John Friedanın şampuanını kullandım.
Friedanın, onun için, benden daha uygun olduğunu.
Müşterilerden bazıları ancak ikinci günde Friedanın nerede olduğunu sormuşlardı.
Zengin olan, Friedanın yüzünü bile tanımadı.
Ben kendi adıma, elimde kesin kanıtlar olmasa bile Friedanın sözlerine güvenirdim.
Friedanın aslında ne kadar az üzüldüğünü fark etmişti.
Burada dikilip, Friedanın en uygun olduğunu mu söylüyorsun?
Friedanın bir yerlere koyduğu tarağını ararken,“ Ne dediniz?
Kadında Betty Friedanın suratı, Betty Rubbleın vücudu vardı!
Friedanın beni neden terk ettiğini hayatta senin kadar ayrıntılı açıklayamam.
Hayatım, neden kuzenin Friedanın davetini tekrar düşünüp… birkaç haftalığına Hamburga gitmiyorsun?
Friedanın gelip, işi devralmayı bir zafere dönüştürmesini Pepi beklemeyecekti.
Betty Friedanın kitabı, mesela, 68den önce yayınlanmıştır.
Friedanın bana sırtını dönmesi ancak yalanlarla sağlanabilirdi.”-“ Bu tehditler gözümü korkutmaz,” dedi Jeremias.
Hem Friedanın bu konudaki görüşünü alalım bakalım.”.
Frieda diyor ki John aslında Joanne.
Frieda, galiba annen gelmiş.
Bitişikteki Frieda Goodsonlara gidiyorum. Teşekkürler.
Görüşürüz. -Selam Frieda, seni görmek güzel.
Frieda Maloney! Oh, Tanrım!
Frieda Berlin ne zamandır korkuyor?
Frieda, şunun saçını tut. Şekerci mi burası?
Lieberman, Frieda Malaneyyi hapiste ziyaret etti.