GÜNAHLA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Günahla Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bin günahla.
Tausend Sünden.
Günahla savaştı.
Gegen Sünde kämpft.
Yüzyıllardır günahla.
Jahrzehnte der Sünde.
Biraz günahla yaşa.
Leb noch etwas in Sünde.
Günahla İlgili Kavramlar 3.3.
Tragweite der Sünde 3.3.
Bu adam günahla ağırlaşmış.
Die Sünden dieses Mannes wiegen schwer.
Günahla alakalı İblis Anse!
Es geht um Sünde, Devil Anse!
Siz beyefendiler gibi günahla savaşıyorum.
Ich bekãmpfe die Sünde, wie Sie.
Hangi günahla öldürüldü diye.
Welcher Sünde wegen es getötet wurde.
Kırılgan bir hayat tarzı günahla doludur.
Ein wehrloses Leben steckt voller Sünde.
İyi, kötü ve günahla ilgili ahlaki konular.
Das Gute, das Böse und die Sünde.
O günahla beraber toprak kurumaya başladı.
Wegen dieser Sünde ist die Erde ausgetrocknet.
Springfield, yedi ölümcül günahla dolu durumda!
Springfield ist voll mit allen 7 tötlichen Sünden!
Biz günahla savaşırız, günahkarla değil.
Wir bekämpfen die Sünde, nicht den Sünder.
Yaşamınızın bencillik ve günahla dolduğunu görürsünüz.
Dass Ihr Leben ist voll von Egoismus und Sünde.
Biz günahla savaşıyoruz, günahkarla değil.
Wir bekämpfen die Sünde, nicht den Sünder.
Biz günah neyin işlemeyiz, ne işimiz olur günahla..
Wir begehen nicht nur Sünden, wir sind Sünder.
Kim günahla göz göze gelmek ister?
Und wer will schon sehenden Auges überfordert werden?
Dünyaya gelişi dahi günahla olan masum olabilir mi?
Er kann nicht unschuldig sein, wenn er mit Erbsünde geboren wird?
Biz günahla birbirimize bağlıyız. ve okuldan uzaklaştırılmayla.
Wir sind in Sünde verbunden.
Böyle korkunç bir günahla ölmesine izin veremeyiz!
Wir können ihn nicht mit solch einer Sünde sterben lassen!
Günahla ilgili sorunlar sonsuza dek çözülmüş olacaktır.
Das Problem der Sünde ist ein für allemal gelöst.
Bebek olarak nefret ve günahla, acı dolu bu dünyaya doğmuş olduk.
Wir werden in diese Welt geboren, die voller Bitterkeit, Hass und Sünde ist.
Adam günahla doğar, ve bu yüzden bela onu bulur.
Denn er wird in Sünde geboren und schafft sich das Unheil selbst.
Şeytan bu dünyayı nefret ve günahla doldurmak için… komplo kuruyor.- Hayır!
Nein, der Teufel hat sich verschworen… um Hass und Sünde über diese Welt zu bringen!
Biz günahla savaşırız, günahkarla değil. Gidebilirsin, Dahlia.
Du darfst gehen, Dahlia. Wir bekämpfen die Sünde, nicht den Sünder.
Romalılar 3:10-18 insanlığı kesinlikle günahla sadece kısmen lekelenmiş olarak tanımlamaz.
Römer 3,10-18 beschreibt definitiv die Menschheit nicht als nur teilweise durch die Sünde verdorben.
İnsan günahla tanışıncaya dek her şey güzeldi.
Alles war perfekt, bis die Sünde in die Welt kam.
Anglo-sakson ülkelerinde fahişeler, günahla birlikte, getireceği cehennem azabını da ikram ediyor gibi görünürler.
In angelsächsischen Ländern sehen die Dirnen aus, als ob sie mit der Sünde zugleich die Höllenstrafe mitlieferten.
Eğer günahla yüklüyseniz ve tövbe etmeniz gerekiyorsa lütfen bunu hemen yapın.
Wenn ihr mit Sünde beladen seid und umkehren müsst, tut es bitte sofort.
Sonuçlar: 64, Zaman: 0.0266

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca