Garajdaki Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Garajdaki yer senin değil.
Tıpkı garajdaki çekiç gibi.
Garajdaki taban için temel hazırlanması.
Karısı da garajdaki Buick oluyor o zaman.
Garajdaki Tsunamiden fareler aldım.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Bizi evrenin diğer yarısına getirdi. Garajdaki şu şey.
Şimdi garajdaki ikinci kat için.
Bir yangın söndürücü, yangın battaniyesi- garajdaki gerekli yangın söndürme ekipmanı.
Bunu garajdaki buzdolabına bile asamam.
Bunlar nereden çıktı, garajdaki çocuklar yapmış olmalı efendim.
Garajdaki dondurucu… Sizin tarzınız bu.
Az önce garajdaki mühimmatını kontrol ettim.
Garajdaki gizli saklama yerimi bulmuşsun.
Winston her zaman garajdaki her çocuğun onu işin dışına atabileceğini.
Garajdaki İngiliz anahtarı meselesi.
Böyle bir zemin garajdaki sıcaklık dalgalanmalarını bir miktar azaltacaktır.
Garajdaki büyük raf üstüne düştü diye öldü.
Ama garajdaki buzdolabında biraz vardı.
Garajdaki zemin çok fazla yük taşıyor.
Şu garajdaki yeşil Mercedes ona ait.
Garajdaki iki oltayı ve takım kutusunu.
Şimdi, garajdaki kablo şemasına gelince( teller ve kablolar).
Garajdaki muayene çukuru- bodrumdan gerekli nesne.
Katie, garajdaki oyuncakları düzenlemeni söylemiştim.
Garajdaki alet çantasının dibinde 5000$ ım var.
Ayrıca garajdaki muayene çukurunda havalandırma ihtiyacı var.
Garajdaki domuz leşiyle ilgili mi konuşmak istiyordun?
Ama… Garajdaki tüm bu eşyalar pikaba sığacak mı?
Garajdaki tüm üst yapılar otomatik olarak onaylanmamaktadır.
Garajdaki güvenlik kamerası onu çıkan son kişi olarak görüntüledi.