Garsona Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Garsona demiş ki.
O zaman garsona söyle.
Ben söylerim garsona.
Garsona göz kırpıyorsun?
Üstünü garsona verin.
Combinations with other parts of speech
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Garsona ihtiyacımız yok.
Neydi o?'' diye sordu garsona.
Ve garsona bahşiş veririm.
Kredi kartını çıkardım garsona uzattım.
Garsona büfeye gideceğimizi söyleyelim.
John Bowdena ulaşmaya çalışıyorum, garsona.
Garsona bahşiş vermek gibi.
Masaya oturmuş ve garsona demiş ki… Bu kısmı anladın mı?
Garsona benzemek ister misin?
Babam senin Firefox videolarını garsona gösterirdi.
Burada garsona ihtiyacımız yok.
Peşimize düşmemesi için garsona para vereceğiz. Hadi!
Garsona adamın kim olduğunu sordum.
Sipariş vermeden önce içinde ne olduğunu mutlaka garsona sorun.
Bayan Froy garsona bir paket vermişti.
Gelirsen seni buraya oturtması için garsona 5 dolar verdim.
Garsona ne istediklerini söyledim.
Bize biraz taze şarap getir,'' Steve Martinin karakteri garsona anlatıyor.
Poli̇s garsona 2 mi̇lyon bahşi̇ş veri̇yor!
Kader mi? Gelirsen seni buraya oturtması için garsona 5 dolar verdim?
Eğer garsona bağıramıyorsan… bana bağır.
Anne grubun adı'' isimsiz alkolikler'''' alkolik olduğunuzu garsona söyleyin'' değil.
Garsona onu paketlemesini istedim.
Her şeyimizi satıp birer ev hanımı ve garsona dönüşeceğimize neden büyük bir etkinlik yapmıyoruz?
Belki garsona ihtiyacın olabileceğni söyledi.