Gazetedeki Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Beni gazetedeki resimden tanıdı.
Pencerenin yanındaki masaya otur ve gazetedeki sudokuyu çöz.
Gazetedeki saat 16:00. Bugünün tarihi.
Yılına ait gazetedeki ilan buydu.
Gazetedeki soru şu şekildeydi.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
günlük gazetebütün gazetelereski gazeteleriyerel gazeteyabancı gazetecilerserbest gazetecihangi gazetebir gazeteciyien büyük gazetesiamerikan gazeteleri
Daha
Fiillerle kullanım
Saçının omuzlarına düşme şekli… aynı gazetedeki resmine benziyordu.
Kim? Gazetedeki ölü kız.
Lien Mahın sahte pasaportundaki resimle, Marjorie Linin gazetedeki resmini karşılaştır.
Sonra şu gazetedeki hikaye başladı.
Gazetedeki haber nasıl oluyor biliyor musunuz?
Bazıları için bu sadece gazetedeki bir haber olabilir. Nasıl ve neden.
Gazetedeki haberin ne olduğunu biliyordu.
Sizi anlıyorum Bayan Kovac. Gazetedeki resimleri kesen şu fiyakalıyı görüyor musunuz?
Gazetedeki şu haber beni güldürdü.
Ama umarım bunu gazetedeki yıldız falından… fazla ciddiye almazsın.
Gazetedeki her şey onu çılgına çeviriyor.
Sen gazetedeki o adamdan daha kötüsün.
Gazetedeki dönek parçana bayıldım Olivia Pope.
Babam gazetedeki bir iş ilanını aradı.
Gazetedeki katolik Rahipe göre bu bir çeşit.
Evet, gazetedeki iş ilanınız için arıyorum.
Gazetedeki arkadaşlarım böyle hikayelere bayılırlardı.
Peki sen gazetedeki ahmaklar hakkında ne düşünürsün?
Gazetedeki eski ofis bölmenden daha iyi olacak.
Bence döndü. Gazetedeki resme bakarsanız, onun pelerinleri olduğunu anlarsınız.
Gazetedeki fotoğrafına bakarsak sevimli bir ihtiyar.
Evet, o gazetedeki adamlardan birini, az önce gördüm sanırım.
Gazetedeki makaleyi de cok mutlu olarak okudum.
Kapamak. Bu gazetedeki köşe yazarlarının asıl yapması gereken şey, çenelerini.
Gazetedeki üstü açık Chevrolet ilanı için arıyorum.