Gencecik Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Gencecik insanlar.
Tabii ya, gencecik Will.
Gencecik ve kızgın.
Onu biliyorum. O gencecik şeyle.
Gencecik askerler ölüyor.
Biricik oğlum gencecik ölüverdi.
Gencecik insanlar, hasta olup ölüyor.
O kızcağız da gencecik ölüp gitmişti.
Gencecik kızlar saldırıya uğramış.
Cordelia kralın kollarında ölü, gencecik.
Gencecik Cordeliayı boş ver tatlım.
Ama Mannyle benim gencecik kulaklarımız var.
Gencecik kızlar biz çalışmak isteriz.
Kardeşler çok yalnızdır,hemşire ise gencecik.
Gencecik bir Amerikalı gazeteci.
İlk kocam ben daha gencecik bir kadınken benden alındı.
Gencecik oyuncu için harika bir haber.
Ilk kocam ben daha gencecik bir kadinken benden alindi.
Gencecik eşimi, ailesi ile orada bıraktım.
İşte o an gencecik kız için zaman durdu.
Gencecik kızlar yaşlılarla evlendirilmiş.
Ve bir grup zavallı, gencecik öğrenciyi öldürdü, ezdi.
Ama gencecik adamı da kaptırmamak lazım.
Transferin son günü, iki gencecik oyuncuya bunu yaptılar.
Gencecik askerleri oralara gönderip kurban etmenin anlami yok!
Yılmayan gencecik, sapasağlam duran adam.
Gencecik omuzların ve ukulelenle buraya geliyorsun.
Öncelikle gencecik insanlarımızı kaybediyoruz.
Gencecik omuzların ve ukulelenle buraya geliyorsun.
Böyle kaçırıyorlar gencecik kızları, alıyorlar böbreklerini sonra tekrar satıyorlar pavyona.