Gridir Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Filler gridir.
Onlar için her şey gridir.
Für sie ist alles grau.Filler gridir, Ajan Booth ama tüm gri olan nesneler fil değildir.
Elefanten sind grau, aber nicht alle İnsanlar gridir.
Menschen sind grau.Beyaz ya da siyah değildir, demek çok güç olur. Böyle bir şey bir kez oldu mu, gazeteciler ya da… herhangi biri için,dur bakalım, onun şapkası daha çok gridir.
Sobald das passiert, ist es für Journalisten oder sonst jemanden sehr schwierig zu sagen, stopp mal,dieser Typ hat eher einen grauen Hut auf als einen weißen oder schwarzen Hut.Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
gri saçlar
gri madde
gri solucan
gri renk
gri konsey
gri bir alan
gri gandalf
gri hücreler
gri takım elbiseli
gri bulutlar
Daha
Gökyüzü gridir ya;
Der Himmel ist grau.Farklı versiyonları mı vardır? Gerçek epey gridir.
Verschiedene Versionen? Die Wahrheit ist ziemlich grau.Ama hayat gridir.
Aber das Leben ist grau.Aslında Reticulanlıların derilerinin rengi gridir.
Die Haut eines Retikulaners ist grau.Dünya her zaman gridir, Jack! Gri!
Die Welt ist grau, Jack! Grau.Karanlıkta tüm kediler gridir.
In der Dunkelheit sind alle Katzen grau.Gökyüzü gridir ya;
Und der Himmel ist grau.Konsantre hidrojen peroksit beyaz bir yanık bırakır ve borohidritler- gridir.
Konzentriertes Wasserstoffperoxid hinterlässt einen weißen Brand und Borhydride- grau.Bazen her şey gridir.
Manchmal ist alles grau.Kanatları ve sırtı daha koyu gridir.
Flügel und Rücken sind dunkler grau.Ayrıca metal da gridir.
Auch Metall ist grau.Hızlı yakar vekül siyah ve gridir.
Es brennt schnell unddie Asche ist schwarz und grau.Dünya eski ve gridir.
Die Zukunft ist alt und grau.Bizim için, her şey gridir.
Für uns ist alles grau.Geceleyin tüm kediler gridir.
Nachts sind alle Katzen grau.Mutlu aşklar her zaman gridir.
Koyu renkler en iyisidir,sonra gridir.
Dunkle Farben sind am besten,dann grau.Kızlar griyi sever.
Bräute lieben Grau.Gökyüzü griydi ama hava soğuk değildi.
Der Himmel war grau, aber es war nicht kalt.Uh, Gri ve beyaz.
Sie ist grau und weiß.Et griye dönüyor.
Das Fleisch wird grau.Sakalı griye boyadığımızda daha da benzeyecek.
Wir malen ihn noch grau an.Saçın griye dönüyor. Neler oluyor?
Was ist denn das? Deine Haare sind grau.Ama bunu griye boyamak lazım lan.
Das müsste man grau anmalen, Mann.Gri ya da mavi?- Tamam?
Ok. Grau oder blau?
