Hafifçe Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Önce hafifçe.
Hafifçe silahi.
Başınızı hafifçe döndürün.
Hafifçe vızıltı.
Sonra da seni hafifçe öper… ve çıkar gider.
Hafifçe dokunurlar ona.
Ben kelimeyi hafifçe kullanmıyorum.
Hafifçe parıldayan ışıkta.
O kısmını hafifçe silkele tamam mı?
Hafifçe savur, sertçe kes. Devam et.
Bu kelimeleri hafifçe kullanmıyorum.
Hafifçe bir posta kutusunu sıyırdım.
Ben kelimeyi hafifçe kullanmıyorum.
Hafifçe üzerinden geç, fazla bastırma, tamam mı?
Mavi dalgalar hafifçe kıyıya vuruyormuş….
Hafifçe bir meme ucunu okşamak… Belki de iki.
Diğer yüzgeçler sadece hafifçe uzatılmıştır.
O hafifçe cevapladı.
Hemen hemen her şey, ve bunu hafifçe söylemiyorum.
Şimdi hafifçe sal. İşte bu.
Çimento markası, ürünün gücünü hafifçe etkiler.
Burada da hafifçe bir artış vardır!
Ancak Rusyada parfümün kokusunu sadece hafifçe tanımlamalısınız.
Domatesler hafifçe kızarmaya başlayacaklar.
Sadece yavaş hareket eden bir hedef konumunu hafifçe değiştirmiştir.
Sağ kol hafifçe vücuttan ayrılmış.
H111 Germe veyadüzeltme gibi işlemler sırasında tavlanmış ve hafifçe soğuk biçimlendirme.
Kalp atışları hafifçe yükseldi, terleme oranı artıyor.
Hafifçe elimden tutarak beni etrafımda döndürdü.
İki stop lambasından sonra hafifçe sola döneceksin ve--.