HAMILTONLA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Isim
Hamilton

Hamiltonla Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Hamiltonla tanışıyorsun demek.
Du hast Hamilton getroffen.
Evet bu sabah Profesör Hamiltonla lokantada birlikteydim.
Ja, ich war mit Professor Hamilton im Diner.
Hamiltonla konuşmak istedim.
Ich Wollte Hamilton sprechen.
Evet, bu sabah Profesör Hamiltonla… o lokantada beraberdik.
Ja, ich war mit Professor Hamilton im Diner.
Tom Hamiltonla bir kere tenis oynadım ama.
Ich hab allerdings mit Tom Hamilton Tennis gespielt.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Komisyon Başkanı Kean ve Hamiltonla işbirliği yaptık.
Wir waren sehr kooperativ gegenüber den Vorsitzenden Kean und Hamilton.
Onun Hamiltonla hiçbir alâkası yoktu.
Das hatte nichts mit Hamilton zu tun.
Perthden F.C. Dunne, 3 yard geriden başlıyor,bizim şampiyonumuz Archy Hamiltonla aynı yerden.
FC Dunne aus Perth startet von der Drei-Yards-Position,von der aus auch unser Champion Archy Hamilton startet.
Mercedes, Hamiltonla devam etmek istiyor.
Mercedes will mit Hamilton verlängern.
Geçen yıl bizim Noel partimize gelmemiş olsalar dasenin şu anda Hamiltonla iş münasebetin var. Birimiz gitsek iyi olur.
Obwohl sie nicht auf unserem letzten Weihnachtsempfang waren,verkehrst du doch zurzeit geschäftlich mit Hamilton, also sollte wohl einer von uns hingehen.
Alonso: Hamiltonla hiçbir zaman problemim olmadı.
Alonso: Hatte mit Hamilton nie ein Problem.
Bay ve Bayan Hamiltonla ilgileniyordum, aşkım.
Bin gerade mit Herrn und Frau Hamilton beschäftigt, Liebste.
Ve Hamiltonla ilgili her şeyi bize anlatmalısın.
Und Sie müssen uns alles über Hamilton erzählen.
Mercedes, yakında Hamiltonla yeni sözleşme görüşmelerine başlayacak.
Mercedes verhandelt demnächst mit Hamilton über neuen Vertrag.
Hamiltonla takım arkadaşı olmak kolay değildir.
Mit einem Hamilton als Teamkollege hast du es nicht leicht.
Soph? Bayan Brewer, Curtis Hamiltonla ilişkiniz hakkında neden yalan söylediniz?
Mrs. Brewer, warum haben Sie über Ihre Beziehung zu Hamilton gelogen? Soph?
Hamiltonların çocuğuna çıplak ellerinle dokunmak zorundaydın sanki!
Und dann musstest du dieses Hamilton Kind berühren.- Mit bloßen Händen!
Patronu Ed Hamiltonla bir ilişki yaşadıkları söyleniyor.
Sie hatte eine Affäre mit dem Chef, Ed Hamilton.
Hamiltonla bu sabahki Baltimore… ziyaretimizi neden iptal ettiğimizi söyler misin?
Können Sie mir erklären, wieso Hamilton und ich unseren Flug nach Baltimore heute canceln mussten?
Alexander Hamiltonla ilgili bir şarkı yazmıştım.
An8}Ich habe ein Musical über Alexander Hamilton geschrieben.
Tom Hamiltonla tenis oynadım bir keresinde, buna rağmen.
Ich hab allerdings mit Tom Hamilton Tennis gespielt.
Alonso: Hamiltonla hiçbir zaman problemim olmadı.
Formel 1- Alonso: Hatte nie ein Problem mit Hamilton.
Hamiltonu meşgul etmeyi de sakın ihmal etme.
Hamilton ist beschäftigt.
Sana Hamiltonu veriyorum.
Ich geb dir Hamilton.
Seth Hamiltonu da böyle mi bağladınız?
Haben Sie so auch Seth Hamilton überzeugt?
Jenna Hamiltonu niye öptün?
Warum würdest du Jenna Hamilton küssen?
Birisi Hamiltonu kafesinden çıkarmış.
Jemand hat Jenna Hamilton hergelockt.
Hamilton yaşasaydı bile beyni yok olacaktı.
Hätte Hamilton gelebt, wäre sein Hirn zerstört worden.
Curtis Hamilton artık şüpheli değil, değil mi? Teşekkür ederim.
Curtis Hamilton wird nicht mehr verdächtigt, oder? Danke.
Sabah Hamiltondan ayrılıyorum. -Hayır.
Nein, ich verlasse Hamilton morgen früh.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0362

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca