Hankin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Hankin karısıyım.
Hank's Frau.Sağ ol Hankin annesi!
Danke, Hanks Mom!Hankin hiç şansı yok.
Hank hat keine Chance.Küçük Hankin tüfeği var ama.
Little Hank hat ein Gewehr.Hankin parasını çalmak.
Hanks Geld ist gestohlen.Yani bir süre Hankin önünde kaka yaptım.
Also kackte ich eine Weile vor Hank.Hankin yeni kitabı.- Bu ne?
Was ist das?- Hanks neues Buch?Californicationda daha önce… Hankin suçu değil mi?
Nicht Hanks Schuld? Bisher?Bu Hankin kuzeni.
Das ist Hanks Cousin.Ama Hank daha fazlasını istedi. Hankin patronu anlaşmayı kabul etmeye hazırdı.
O Hankin yanına gelmesini istiyor.
Hank soll zu ihm kommen.Eğer Charlie Hankin filmden para çaldığını öğrendiyse--.
Wenn Charlie dahinterkam, dass Hank Geld von dem Film stahl.Hankin kendisine gelmesini istiyor.
Hank soll zu ihm kommen.Ama Hankin çocuğu hasta.
Hanks Kind ist krank.Hankin nerede olduğunu biliyor musun?
Weißt du, wo Hank steckt?Bunu Hankin eşyaları arasında buldum.
Den haben sie bei Hanks Sachen gefunden.Hankin insanlar üzerinde etkisi vardır.
Hank hat diese Wirkung auf Leute.Yani, Hankin bakış açısından olayı anlıyorum.
Ich verstehe es aus Hanks Perspektive.Hankin D-28ini kapmaya çalışıyorum.
Ich versuche auch, Hanks D-28 zu kriegen.Cidden Hankin kararları almasına izin vermiyorsun değil mi?
Lässt du ernsthaft Hank Befehle geben?Hankin gittiği yeri tam olarak biliyorum.
Ich weiß genau, was Hank ansteuerte.Eminim Hankin yapacak daha önemli işleri vardır.- Olmaz.
Nein. Ich bin sicher, Hank hat was Besseres vor.Hankin suçu değil mi? Californicationda daha önce.
Nicht Hanks Schuld? Bisher.Küçük Hankin sertliğinin seni kandırmasına izin verme.
Lass dich nicht täuschen von Hank Juniors Steifheit.Hankin odasına çıkıp televizyon seyredeceğiz.
Wir schauen in Hanks Zimmer fern.Jarrett ve Hankin bu civarda bir yerlerden çıkacağını düşünüyoruz.
Wir vermuten, dass Jarrett und Hank irgendwo hier rauskommen.Hankin kamyonetinin sesini duydum dün akşam.
Ich habe Hanks Truck gestern gehört.Bo, Hankin işten atıldığını söyledi.- Ne?
Bo sagt, Hank wurde entlassen.- Was?Hankin önünde kaka yapmaya başlaman lazım.
Du musst anfangen, vor Hank zu kacken.Hankin suçu mu? Ona anlatmamışsın?
Sie haben es ihr nicht erzählt.- Hanks Schuld?
