HARVARDIN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Harvard

Harvardın Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Harvardın WEB.
Webseite in Harvard.

Berkeleynin de, Harvardın da.
Bei Berkeley und Harvard.

Harvardın biraz kumlusu.
Harvard im Sand.

Jane MendIllo Harvardın parasını yönetiyor.
Jane Mendillo soll das Geld von Harvard mehren.

Harvardın olduğu değil!
Harvard doch nicht!

Johnston Gatede yürüyoruz Harvardın bahçesine doğru.
Wir laufen durch das Johnston Tor, in den Harvard Hof.

Bu, Harvardın işi değil.
Das ist Harvards nicht würdig.

Harvardın hatırladığı bir şey var.
Aber Harvard erinnert daran.

Tuhaflar Galerisi: Harvardın Dolaplarında İlginç Şeyler.
Galerie der Kuriositäten: interessante Dinge in Harvard Schränke.

Harvardın nerede olduğunu biliyor musun??
Weißt du, wo Harvard ist?

Yuva, Harvardın olduğu yerdir.
Wo Harvard ist, ist meine Heimat.

Harvardın ağı çökmek üzere.
Das Harvard Netzwerk bricht bald zusammen.

Mike, Harvardın veri tabanında.
Mike ist in der Harvard Datenbank.

Harvardın onur belgeli bir öğrencisi.
Hervorragende Studentin in Harvard.

Bu, Harvardın 200üncü yılıydı.
Es war das 200-jährige Jubiläum von Harvard.

Harvardın sizden beklediği bu değil.
Das hat Harvard nicht von Ihnen erwartet.

Sen tam Harvardın aradığı ezber bozan düşünürsün.
Du bist der Um-die-Ecke-Denker, den Harvard möchte.

Harvardın Tandoor takımına rastladık.
Wir trafen ein Tandoori-Team von Harvard.

Ben de Harvardın Biyo-Kimya bölümü uzmanıyım.
Und ich war Leiter der biochemischen Abteilung in Harvard.

Harvardın en seçkin düşünürlerinden bazıları.
Mit einigen der größten Denker von Harvard.

Senesinde Harvardın Hasty Pudding Kulübünde Yılın Erkeği seçildi.
Er war 1981 Man des Jahres im Harvard's Hasty Pudding Club.

Harvardın mükemmel bir beyin cerrahisi departmanı var.
Harvard hat eine exzellente Neurochirurgie.

Evet. Yani Harvardın Andy Hertzfelden Lisa için gönderilmiş bir çeki var?
Ja. Dann hat Harvard einen Scheck von Andy Hertzfeld für Lisa?

Harvardın sınıfları kesinlikle daha küçük.
Harvard hat wohl bei weitem die kleinsten Klassenstärken.

Harvardın beni almama ihtimali yok gibi bir şey.
Auf keinen Fall nimmt die Harvard meine Aufnahme zurück.

Bu Harvardın fakülte adresinden gelmiş.
Sie stammt von einer allgemeinen Lehrerschafts-Adresse der Harvard.

Harvardın mükemmel bir beyin cerrahisi departmanı var.
Harvard hat eine ausgezeichnete Neurologieabteilung.

Harvardın dünya çapında 360.000den fazla mezunu var.
Harvard hat mehr als 360.000 Alumni in der ganzen Welt.

Harvardın satış bölümünün bizim sayemizde iyi iş yaptığını söylüyor.
Die Merchandising-Abteilung in Harvard hat viel Geld an uns verdient.

Harvardın Fizik departmanında yardımcı asistan olarak çalıştım ben.
Ich arbeitete als Assistent der Angestellten am Physikbereich von Harvard.