HAYVANAT BAHÇESINE ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• in den Zoo
• im zoologischen Garten
• in den Tierpark

Hayvanat bahçesine Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Hayvanat bahçesine benziyor.
Wie im Zoo.

Tekrarlıyorum, hayvanat bahçesine rapor verin.
Ich wiederhole, im Zoo melden.

Hayvanat bahçesine gitmek istiyorum.
Ich will in den Zoo gehen.

Bütün mahkumlar hayvanat bahçesine rapor versin.
Alle Häftlinge melden sich im Zoo.

Hayvanat bahçesine gitmek zorunda değiliz.
Wir müssen nicht in den Zoo.

Bütün mahkumlar hayvanat bahçesine rapor veriyor.
Alle Häftlinge melden sich im Zoo.

Hayvanat bahçesine gitmeyi sevdiğini de söylediler.
Dass du gern in den Zoo gehst.

Bütün mahkumlar hayvanat bahçesine rapor veriyor.
Alle Gefangenen melden sich im Zoo.

Hayvanat bahçesine 3,3 milyon ziyaretçi.
Millionen Besucher im Zoologischen Garten.

Cehennem Ağzı hayvanat bahçesine hoşgeldiniz.
Willkommen im"Streichelzoo Höllenschlund.

Hayvanat bahçesine gidip, maymunlarla mı atlayacaksın?
In den Zoo gehen und Affen ärgern?

Bugün birlikte hayvanat bahçesine gitsek mi?
Wie wär's, wenn wir alle zusammen in den Zoo gehen?

Hayvanat bahçesine gitmektense buraya gelmeyi tercih etti.
Sie wollte lieber hierher als in den Zoo.

Çocuk anne babasıyla hayvanat bahçesine gidiyor.
Ein Junge geht mit seinen Eltern in den Tierpark.

Önce hayvanat bahçesine gideceğiz.
Zuerst gehen wir in den Zoo.

Kanatsız böcekler sergisi için… hayvanat bahçesine geri dönmeliyim.
Zur Stabheuschreckenausstellung. Ich muss wieder in den Zoo.

Bugün hayvanat bahçesine gidiyoruz.
Wir gehen heute in den Zoo.

Hafta sonu buluşuyorlar, mangal yapıyorlar veya hayvanat bahçesine ortak geziler yapıyorlar.
Sie treffen sich übers Wochenende, grillen oder machen gemeinsame Ausflüge in den Tierpark.

Yani, hayvanat bahçesine gitmek zorundayım.
Ich meine ich muss in den Zoo.

Ve öğleden sonra sizi hayvanat bahçesine götürecekler.
Sie bringen euch heute Nachmittag in den Zoo.

Hava hayvanat bahçesine gidemeyecek kadar soğuk.
Es ist zu kalt für den Zoo.

Sevimli kutup ayısı Knut 2007de hayvanat bahçesine küçük bir servet kazandırdı.
Der kleine Eisbär Knut tollte 2007 im Zoologischen Garten.

Yo, yo hayvanat bahçesine çocuk seferleri yapardı.
Nein, nein, er fuhr die Kinderlok im Zoo.

Sürekli hayvanat bahçesine gidiyoruz.
Wir gehen andauernd in den Zoo.

Hayvanat bahçesine gitmek eğlenceli bir aile aktivitesidir.
In den Zoo zu gehen, ist ein Familienspaß.

Dün bizi hayvanat bahçesine götürecekti.
Er wollte gestern mit uns in den Zoo.

Hayvanat bahçesine ziyaret her zaman eğlenceliydi.
Ein Besuch im Zoologischen Garten ist ebenfalls immer wieder lustig.

Yarın bizimle hayvanat bahçesine gelmek ister misin, dede?
Kommst du morgen mit uns in den Zoo, Opa?

Hayvanat Bahçesine Goril Transferi'' Yazan: Sabrina J. Peterson.
Zoo verlegt lebhaften Gorilla" von Sabrina J. Peterson.

Bir kadın hayvanat bahçesine gider ve asla geri gelmez.
Eine Frau geht in den Zoo und kehrt nie zurück.