Herşeyiyle Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Herşeyiyle büyülü….
Onu sevmek, herşeyiyle sevmektir.
Herşeyiyle narin bi kız.
Bu videolar herşeyiyle benim.
Herşeyiyle sony mi yani?
Aynı yıl, aynı gün, herşeyiyle.
Evet, herşeyiyle birlikte.
Fiyatı haricinde herşeyiyle sevdim.
Herşeyiyle hazır bir masa.
İstedim ki herşeyiyle aynı olsun.
Herşeyiyle tamam kardeşim.
Istersem, onu herşeyiyle isterim.
Herşeyiyle dortdortluk bir otel.
Süper bir mağaza herşeyiyle harika.
Sevgi herşeyiyle iç içedir.
Buralarda hayat her haliyle, herşeyiyle güzel.
O bizi herşeyiyle rızıklandırır.
Ve bu yüzden topluca Finlandiyaya gidiyoruz, ve Finlandiyanın mucizevi sosyal demokrasi ortamında, homojen kültürel bütünlüğünde,ve diğer herşeyiyle birlikte, buralardan nasıl dersler çıkarabiliriz diye düşünmeye çalışıyoruz.
Herşeyiyle mükemmeldi meleğimm.
Ben şu an kendimi herşeyiyle hazır hissediyorum.
Herşeyiyle radikal bir çalışma.
Birini gerçekten seviyorsan onu herşeyiyle kabullenebilmek gerekmez mi?
Onun herşeyiyle ilgilenmemi beklemeli.
Ve yapmaları gereken şey tüm balonu,-- kumaşı, paraşütü ve herşeyiyle-- buz üstünde inşâ etmek ve sonra da helyum gazıyla şişirmek.
Herşeyiyle bu spora bayılıyorum!
Bir ev herşeyiyle bir bütündür.
Herşeyiyle güzel bir gezi oldu.
Kendilerini herşeyiyle bir ayda tanırsın, ama seni yüz yıl sonra bile şaşırtabilirler.
Herşeyiyle tam istediğim gibi!! Teşekkürler!
Herşeyimiz burada… ben, anne-baban, ailen.