Hyun su Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ya Hyun Su?
Was ist mit Hyeon-su?Hyun Su burada.
Hyeon-su ist hier.Özellikle sen Hyun Su.
Vor allem du, Hyeon-su.Hyun Su iyi mi?
Was ist mit Hyeon-su?Yapamazsın bunu, Hyun Su.
Du musst es nicht tun. Hae-su.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Daha
Fiillerle kullanım
su geçirmez
su içmek
içme suyusu getir
suda çözünür
su şişesi
su soğutmalı
suya düştü
damıtılmış susu tutma
Daha
Isimlerle kullanım
su altında
portakal suyusu parkı
çamaşır suyudeniz suyusu sıcaklığı
su sporları
limon suyugökten susu basıncı
Daha
Hyun Su. Bu ne?
Hyeon-su. Was ist das?Sen değişmişsin, Hyun Su.
Du hast dich verändert, Hyeon-su.Hyun Su, sakin ol.
Beruhig dich, Hyeon-su.Yapamazsın bunu, Hyun Su!
Das kannst du nicht tun, Hyeon-su.Hyun Su, çık diyorum!
Hyeon-su, komm raus!Sen çok değişmişsin. Hyun Su.
Hyeon-su. Du hast dich sehr verändert.Hyun Su, olmaz böyle.
Hyeon-su, tu es nicht.Şu resme bakar mısın? Hyun Su.
Sieh dir diese Zeichnung an. Hyeon-su.Hyun Su, iyi dinle.
Hyeon-su, hör mir gut zu.Ancak… senin kızman gereken Hyun Su değil.
Aber… Es ist nicht Hyeon-su, auf den du sauer sein solltest.Hyun Su. Ben değilim.
Hyeon-su, ich bin es nicht.Ben bu zamana kadar seni hep ailemden biri gibi düşündüm. Hyun Su.
Ich habe dich immer als Familienmitglied betrachtet. Hyeon-su.Biz de Hyun Suya güveniyoruz.
Wir glauben Hyeon-su.Hyun Su, önce beni dinle bir.
Hyeon-su, hör mich an.Bir an önce sen,ben, Hyun Su, Ji Won ve Eun Ha… bir evde toplanıp yemek yesek keşke.
Können bald zusammen unter einem Dach essen.Ich hoffe, Hyeon-su, Ji-won, Eun-ha, du und ich.Hyun Su o zaman daha 18 yaşındaydı!
Hyeon-su war erst 18!Gerçek yüzünü. Hyun Su şu an tek bir düşünceye takılı kaldığı için öyle?
Hyeon-su ist gerade nur darauf fokussiert, diesen Fall zu lösen. Warum zeigst du deiner Frau nicht auch dein wahres Gesicht?Hyun Su, biraz su ver.
Hyeon-su, gib mir etwas Wasser.Ya Hyun Su öğrenirse?
Was, wenn Hyeon-su es herausfindet?Hyun Su o lafı etmiş olamaz.
Hyeon-su hätte so etwas nicht gesagt.Benim Hyun Suyu sakladığımı düşünüyor.
Er glaubt, ich verstecke Hyeon-su.Hyun Su, sen seçmek ister misin?
Hyeon-su, wählst du einen für mich aus?Eğer Hyun Su ölürse… gerçeği bilen bir ikimiz kalacağız.
Wenn Hyeon-su stirbt, sind wir die Einzigen, die die Wahrheit kennen.Hyun Su beklediğimden daha iyi gidiyor?
Macht Hyeon-su es nicht besser als erwartet?Hyun Su, asıl söylemek istediklerini söyle.
Hyeon-su, sag ihm, was du wirklich sagen willst.
