IN VIVO ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

in Vivo
vivo

In vivo Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ayrıca bakınız; in vivo.
Siehe hierzu auch: in vivo.
In vivo; yaşayan organizmada.
In vivo- im lebenden Organismus.
Duruşma öncesi: önce hazırlık ölçme pHi In Vivo.
Pre-Trial: Vorbereitung vor der Messung pHi In Vivo.
In vivo( Latince): Canlı organizmada olduğu biçimiyle.
In vivo(lateinisch)= im lebendigen(Organismus).
İyi bir duygudan başlıyor, in vivo, nasıl organize edilir?
Es fängt an von einem guten Gefühl aber, in vivo, wie man organisiert?
Ayrıca in vivo sıçan mikronukleus testinde genotoksik değildir.
Und im in vivo Micronucleus-Test an Mäusen nicht genotoxisch.
A” formu B-DNAya benzer amaondan daha az hidratlıdır ve in vivo bulunmaz.
Aber ist weniger hydriert als B-DNA,die"A"-Form kommt in vivo nicht.
Hem in vivo hem de ölüm sonrası beyin analizlerini yaptılar.
Sie führten sowohl in vivo als auch post-mortem Gehirnanalysen durch.
Tek Hücre Elektroporasyon bozulmamış Gelişmekten beyin içindeki in vivo….
Single Cell Elektroporation in vivo innerhalb der intakten sich entwickelnde Gehirn….
In vivo test edilmesi için, sağlıklı, Balb/ c fareleri kullanılmıştır.
Für die in vivo Tests, gesunde Balb/ c- Mäuse wurden verwendet.
Fare Retina Ganglion Hücreleri Transfeksiyontarafından In vivo Elektroporasyon….
Die Transfektion von Maus retinalen Ganglienzellen durch In vivo Elektroporation….
Şekil 4: In Vivo Onarım Dentin Formasyonu histolojik kanıtı.
Abbildung 4: Die histologische Nachweis der Reparative Dentinbildung In Vivo.
Gelişmiş görüntüleme için, alveolar makrofaj PKH26 ile in vivo olarak etiketlenmiştir.
Für eine verbesserte Visualisierung wurden alveolare Makrophagen in vivo mit PKH26 markiert.
Organı in vivo uzunluğunun% -2sine ayarlayın ve Başlattuşuna basın.
Stellen Sie das Organ auf -2% der in vivo Länge ein und drücken Sie Start.
Son olarak, dendrimer bazlı sensörler in vivo görüntüleme için kullanılabilecektir gösterdi.
Schließlich haben wir gezeigt, wie Dendrimer-Sensoren können für in vivo Bildgebung verwendet werden.
Ayrıca, in vivo kurtarma denemeleri kolayca KO fareler gerçekleştirilemiyor.
Darüber hinaus werden in Vivo Rettung Versuche nicht leicht in KO-Mäusen durchgeführt.
Bu işlem canlı organizmanın içinde( in vivo) veya hücre kültüründe( in vitro) yapılabilir.
Dies können Zellen eines lebenden Organismus(in vivo) oder Zellen einer Zellkultur(in vitro) sein.
Ancak, yoktur in vivo bir hastanın kalp lif yapısı elde etmek için pratik bir yöntem.
Jedoch gibt es keinen praktische Methode zum Erfassen Faserstruktur Herz eines Patienten in vivo.
Burada sunulan yöntemini kullanarak, enfeksiyonlar gerçekleştirilen ex vivo ve in vivo görüntüleme için.
Mithilfe der hier vorgestellten Methode Infektionen erfolgen ex-Vivo und in-Vivo Bildgebung.
Kısa süreli in vivo ve in vitro testlerde genotoksisite görülmemesi.
Keine Genotoxizität in Kurzzeit-Versuchen in vivo und in vitro;
Şekil 3. Midbrain/ Pons/ Medula μ-opioid reseptör Ulaşılabilirlik in vivo bir migren atağı sırasında.
Abbildung 3. Mittelhirn/ Pons/ Medulla μ-Opioid-Rezeptor-Verfügbarkeit während eines Migräneanfalls in vivo.
Kavramsal olarak benzer olsa da, in vivo görüntüleme hücre kültüründe daha zordur.
Obwohl vom Konzept her ähnlich, ist in vivo Bildgebung schwieriger als in der Zellkultur.
In vivo elektrofizyolojik kayıtAnestezi altındaki hayvanlarda olduğu kadar uyanık halde de yapılabilir 6.
In vivo elektrophysiologische recOrden können sowohl bei wach als auch bei anästhesierten Tieren durchgeführt werden 6.
Teknolojik sınırlamalar nedeniyle, in vivo hücre davranışlarını araştırmak için her zaman zordur.
Aufgrund der technologischen Einschränkungen, ist es immer schwierig, das Verhalten von Zellen in vivo zu untersuchen.
Beta-hidroksi grubunun esterleştirilmesi testosteronun etki süresini uzatır;serbest testosterona hidroliz, in vivo gerçekleşir.
Die Veresterung der 17-beta-Hydroxy-Gruppe erhöht die Dauer der Wirkung des Testosterons;Hydrolyse freies Testosteron in vivo auftritt.
Açıklanan in vivo tekniği muhabiri sağlam yapısı nedeniyle düşük viral titreleri kullanır.
Die beschriebene in vivo Technik nutzt niedrige Virus-Titer aufgrund der Robustheit der Reporter.
Önceki bir çalışmada,hedeflenen dokuya elektrokimyasal hasarı in vivo preparasyon 15 oluşabilir gösterdi.
Eine frühere Studie zeigte, dasselektrochemische Schädigung Zielgewebe in einem in vivo- Herstellung 15 auftreten können.
Bu yöntem ayrıca, in vivo hücre içi hipoksi yanıt mekanizmaları eğitim için kullanılabilir.
Diese Methode kann auch für die intrazelluläre Hypoxie Reaktionsmechanismen in vivo verwendet werden.
Sahip oldukları invazif olmayan karakteri nedeniyle,in vitro saptanması genellikle in vivo deneyler önce gerçekleştirilir.
Aufgrund ihrer nicht-invasiven Charakter,in vitro- Bestimmungen werden häufig vor der in vivo- Experimente durchgeführt.
Ayrıca elektrofizyolojik ve in vivo fonksiyonel görsel tanımlanması ile histolojik araştırmalar bağlar.
Es verbindet auch elektrophysiologische und histologische Untersuchungen mit funktionellen visuellen Charakterisierung in vivo.
Sonuçlar: 47, Zaman: 0.0255

Farklı Dillerde In vivo

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca