ISTIKRAR ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Isim
Sıfat
Stabilität
istikrar
stabilite
kararlılık
dengesini
denge
sağlamlık
stabilizasyon
durağanlık
stabil
sabit
sağlam
dayanıklı
güçlü
istikrarlı
kararlı
dengeli
durağan
durumu
Beständigkeit
direnç
istikrar
dayanıklılık
tutarlılık
dayanım
süreklilik
tutarlılıkla
kalıcılık

Istikrar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ona istikrar gerek.
Sie braucht Stabilität.
Dayanıklılık, istikrar, bilgelik.
Langes Leben, Stabilität, Weisheit.
Biz istikrar istiyoruz.
Wir wollen Sicherheit.
Peki söylendiği gibi istikrar var mı?
Ist sie stabil, wie du hier beschreibst?
Evlilik istikrar değildir.
Die Ehe ist keine Stabilität.
Combinations with other parts of speech
Bu hükümet oldukça istikrar olmaz.
Dass diese Regierung nicht stabil sein wird.
Emniyet, istikrar, başarı.
Sicherheit, Stabilität, Erfolg.
Bu hükümet oldukça istikrar olmaz.
Diese Regierung wird nicht sehr stabil sein.
Bu istikrar onlara epey yaradı.
Diese Beständigkeit hat ihnen gutgetan.
Bölgede istikrar için.
Für die Stabilität der Region.
Ve Kuzey Koreyle mesafeyi korumak. Ancak ulusal güvenlik, istikrar, düzen.
Nationale Sicherheit, Stabilität, Ordnung und Distanz zu Nordkorea.
O ülkede istikrar istiyorum!
Ich will das Land stabil!
Ama Wilford düzen getiriyor. Hepimiz istikrar istiyoruz.
Wir wollen Stabilität, aber Wilford bringt Ordnung.
Birazcık istikrar arıyordum.
Ich suche nur etwas Stabilität.
Bunun gibi baskı altındaki zamanlarda… istikrar bulmalıyız.
Dass wir in harten Zeiten wie diesen, Stabilität finden müssen.
O yüzden istikrar isteriz.
Daher wollen wir Stabilität.
Uluslararası fırsatlar/ Türkiye ekonomisinde istikrar beklentisi.
Internationalität als Chance/ Erwartete Stabilisierung der Wirtschaft in der Türkei.
Rus ekonomisi istikrar arayışında.
Russische Wirtschaft auf stabilem Kurs.
Yıldır işinizin sahibi olmanız, Yargıç bütün bunları dikkate alacaktır… karakter, istikrar.
All diese Dinge wägt der Richter ab: Charakter, Beständigkeit.
Bebek için istikrar lazım.
Ein Baby braucht Stabilität.
Hepsi istikrar, güven ve mutluluk vaat ettiler.
Sie alle versprachen Stabilität, Sicherheit und Glück.
Bir çocuğa istikrar gerekir.
Ein Kind braucht Stabilität.
Güvenlik ve askerî tarafsızlık açısından bir model. ekonomik ve siyasi istikrar.
Vorbild für wirtschaftliche und politische Stabilität, Sicherheit und militärische Neutralität.
IMF: Mali istikrar hala sağlanamadı.
IWF: Das Finanzsystem ist noch nicht stabil.
Sorumluluk anlayışı, istikrar ve itibar.
Verantwortungsbewusstsein, Stabilität und Glaubwürdigkeit.
Güvenlik ve istikrar için daha fazla maddi destek gerek.
Wir brauchen mehr finanzielle Unterstützung für Sicherheit und Stabilität.
Goliath Ulusal Bankasına güç ve istikrar yayacağına inanıyoruz.
Die Stärke und Stabilität der Goliath National Bank widerspiegelt.
Samimiyetle istikrar arasından istikrarı seçerdim.
Zwischen Ehrlichkeit und Stabilität wähle ich immer Stabilität..
Halkımızın bu zor zamanda kendini güvende hissetmek için… istikrar duygusuna ihtiyacı var.
Unser Volk braucht ein Gefühl der Beständigkeit, um sich in diesen schweren Zeiten sicher zu fühlen.
Rusyayı ve istikrar… ihtiyacını anlıyor ve bizi dinleyecek.
Und sie wird auf uns hören. Sie versteht Russland und das Bedürfnis nach Stabilität.
Sonuçlar: 335, Zaman: 0.0402
S

Istikrar eşanlamlıları

stabilite kararlılık denge

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca