Itmek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Seni itmek istemedim.
Tek yapmamız gereken, itmek.
Olafı itmek bizim fikrimizdi.
Wir wollten Olaf stoßen.Diğer yüzücüleri suya atmak ya da itmek.
Andere Badegäste ins Wasser schieben oder werfen.Galiba itmek gerekiyor.
Ich glaube, man muss schieben.Bazı sürücüler araçlarını itmek zorunda kaldı.
Mussten manche Autofahrer ihre Fahrzeuge schieben.Onu itmek istememiştim.
Sen bunu biraz itmek zorunda.
Beni itmek zorunda değildin.
Du musstest mich nicht schubsen.Tam olarak ne o MAX vücudunuzun itmek gerektirir mu?
Was braucht es, um Ihren Körper zu MAX schieben?Onları itmek zorunda değilsin.
Man muss sie nicht drücken.Bazen de seni bir trenin önüne itmek istiyorum.
Will ich dich vor'nen Zug schubsen. Und manchmal dann.Ben de itmek zorunda kalmıştım.
Und ich uns anschieben musste.Sadece Alice en iyi yaptığı şeyi yapıyordu… itmek.
Es ist nur Alice, die tut, was sie am besten kann: schubsen.Şimdi seni itmek istiyorum!
Jetzt will ich Sie runterstoßen!Beni itmek istemiyor musun? Hayır.
Du willst mich nicht schubsen? Nein.Ne MAX vücudunuzun itmek için gereken nedir?
Was braucht es, um Ihren Körper zu MAX schieben?Itmek çok heyecan vericiydi! Bir oğlanı kızlar tuvaletine!
Dass es so einen Spaß macht, einen Jungen ins Mädchenklo zu schubsen!Bu stilettolar itmek için değil. Hayır.
Diese Stilettos taugen nicht zum Schieben. Nein.Erken çocukluğumuzda, o kabadayı ve beni aşağı itmek başladı.
Früh in unserer Kindheit, begann er mich zu schikanieren und nach unten drücken.İteyim. Madem itmek gerekecek, ne işe yarar bu meret?
Wozu ist das Ding gut, wenn man es schieben muss?Eğer bacaklar gibi kollarınızı düşünün vekarnına dirseklerinizi itmek zorunda kalacaktır.
Sie müssen Ihre Arme wieBeine betrachten und die Ellbogen in den Bauch drücken.Onu sadece itmek istemiştim ama öyle yapmadım.
Ich wollte sie nur wegschieben, aber das hab ich nicht getan.Ara sıra inip bisikletlerimizi itmek zorunda kalıyorduk.
Ab und an mussten wir sogar absteigen und die Fahrräder schieben.Onu sadece itmek istemiştim ama öyle yapmadım.
Aber das hab ich nicht getan. Ich wollte sie nur wegschieben.NYT 17/ 11/ 04( ABD ve 13-- Diğer devletler biz metan toplamak için itmek KABUL).
NYT 17/ 11/ 04(US und 13 sowie leistungsStaaten vereinbaren wir Methan zu sammeln schieben).Bitiş çizgisine kadar itmek gerekir bunu, ya da çekici kullanmak lazım.
Das könnte man über die Ziellinie schieben oder ziehen.Bu, her büyük ülkeyi geri çekilmek venükleer kapasitesini kullanmaya itmek içindir.
Dies ist, um jede große Nationin Verwendung sein Nuklearfähigkeit, zurückzuschlagen schieben.Sahte itmek Çindeki turistlerin popüler bir'' boşanması'' dır.
Eine Fälschung zu schieben ist eine beliebte"Scheidung" von Touristen in China.Şu anda, hala piyasada yeni bir aşırı itmek için yeterli yatırımcılar sol vardı.
Derzeit gab es noch genug Investoren links auf den Markt zu einem neuen extrem schieben.
