JANENIN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Jane
• Janes

Janenin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Janenin Cliffi var.
Jane hat Cliff.

Çünkü Janenin sorunları var.
Damit hat Jane ein Problem.

Janenin babası öldü mesela.
Janes Vater ist tot.

Ve sonra da Janenin evine gideriz.
Und dann fahren wir zu Janes Stadthaus.

Janenin davası nasıl gidiyor?
Wie geht Janes Fall voran?

An2} Michael Cordero, Janenin nişanlısı.
Michael Cordero, Janes Verlobter.

Sen Janenin kocasısın.
Du bist Janes Ehemann.

An2} Michael Cordero, Janenin nişanlısı.
Janes Verlobter. Michael Cordero.

Bu, Janenin haberi.
Es sind Janes Neuigkeiten.

An2} KABULLENME-ME -Ya da Janenin durumunda.
NICHT-AKZEPTANZ- Oder in Janes Fall.

Dinle, Janenin başı belada.
Hör zu: Jane hat ein Problem.

Janenin kuzenini işe aldım.
Ich hab Janes Cousin eingestellt.

An2} Ama ne yazık ki Janenin bunların hiçbirinden haberi yoktu.
Aber davon wusste Jane nichts.

Janenin ayrılmasından bahsetmiştim.
Ich meinte, dass Jane geht.

Ben sadece Patrick Janenin acı çekmesini istiyorum.
Ich will nur sichergehen, dass Patrick Jane leidet.

Janenin nasıl göründüğünü biliyor mu?
Weiß er, wie Jane aussieht?

An2} Ama ne yazık ki Janenin bunların hiçbirinden haberi yoktu.
Aber leider Gottes wusste Jane nichts davon.

Janenin hala orada olduğunu biliyorum.
Ich weiß, dass Jane da noch drin ist.

An2} Unutmayalım ki Janenin ilk aklına gelen kişi Rafaeldi.
Ich muss anmerken, dass Janes erster Gedanke Rafael galt.

Janenin kimliği hala bizde değil.
Wir haben immer noch keine ein FO Jane I.D.

Ve Knightley sık sık Janenin daha iyi bir enstrüman hak ettiğini söylemiştir.
Knightley hat öfters gesagt, Jane verdiene ein besseres Instrument.

Janenin sahte Red John listesindeydi.
Er war auf Janes falscher Red-John-Liste.

Evet, Gile yardım etmeliyiz ama Janenin zavallı arkadaşı Keithe etmeyiz.
Ja, wir sollten einem Gorilla helfen, aber nicht Janes armem Freund Keith.

An8} Janenin yanında olma ihtimali var mı?
Ist Jane bei dir?

Janenin bir hanımefendi olduğunu hepimiz biliyoruz.
Wir alle wissen, dass Jane eine Dame ist.

Ben en iyisi Janenin eşyalarını gemiye götüreyim.
Dann bringe ich jetzt besser Janes Sachen auf das Schiff.

Janenin Yeraltında gitmesi gereken son yer.
Nur der letzte Ort im Untergrund, den Jane aufsuchen sollte.

Bekle biraz, bana Janenin bir ilişkisi olduğunu söylememiş miydin?
Moment mal, sagtest du nicht, Jane hatte eine Affäre?

Janenin iyi İngilizce konuşan Japon bir arkadaşı var.
Jane hat einen japanischen Freund, der gut Englisch spricht.

Beni Janenin laboratuvarına götürün.
Bringt mich zu Janes Labor.