JEM ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Jem

Jem Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

O ve Jem.
Er und Jem.

Jem de evet derdi.
Jem hätte Ja gesagt.

Günaydın Jem.
Morgen, Jem.

Eğer Jemi üzersen.
Wenn man sich jem.

Güzel nokta Jem.
Gutes Argument, Jem.

Jemi gören var mı?
Hat jemand Jem gesehen?

Atticus. Jem ağaca çıkmış.
Atticus. Jem sitzt oben im Baum.

Jem, lütfen eve gir.
Komm ins Haus.- Bitte, Jem.

Gerek yok. Jem, beni tutmana.
Jem, du musst mich nicht festhalten.

Jemi alabilir misin Roger?
Roger, nimmst du Jem?

Tabanca depoya gidiyor Jem.
Der Revolver geht in den Schuppen, Jem.

Roger, Jemi alır mısın?
Roger, nimmst du Jem?

Seni görmek öyle güzel ki. Selam Jem.
Gut, dich zu sehen. -Hey, Jem.

Jem, öyle şeyler söyleme.
Jem, sag so etwas nicht.

Yeter! Kimse Jeme böyle davranamaz!
Keiner darf Jem so behandeln! Das reicht!

Jem, fermuarımı çeker misin?
Jem, machst du mal zu?

Güzel çiçekler için çok teşekkürler Jem.
Vielen Dank, Jem, für die schönen Blumen.

Jem ağaca çıkmış.- Atticus.
Atticus. Jem sitzt oben im Baum.

Ağaçtaki kovuk betonla dolunca Jemin… neden ağladığını kim söyleyecek? Güzel?
Warum weint Jem, Gut. als das Loch im Baum zubetoniert wird?

Jemi çağırabilir misiniz lütfen?
Können Sie bitte Jem holen?

Genellikle, ilk gün El Jemi ziyaret ettikten sonra buraya gelirler.
Normalerweise kommen sie am ersten Tag hierher, nachdem sie El Jem besucht haben.

Jem. Dedektif çavuş, günaydın.
Jem? -Detective Sergeant, guten Morgen.

Oynarken Jem öyle bir ses çıkarıyor da.
Es ist das Geräusch, das Jem beim Spielen macht.

Jemin o sırada baygın olması çok kötü.
Zu schade, dass Jem bewusstlos war.

Hey Jem, sana yer ayırdım.
Hey, Jem, habe dir einen Platz freigehalten.

Jemin o sırada baygın olması çok kötü.
Schade nur, dass Jem ohnmächtig war.

Kimse Jeme böyle davranamaz! Tamam, yeter!
Keiner darf Jem so behandeln! Das reicht!

Jem bu saatin bir gün kendisinin olacağını söylüyor.
Jem sagt, dass ihm diese Uhr.

Jem seninle gurur duyardı! Muhteşemsin Abigail!
Jem wäre stolz. Brillant, Abigail!

Jem dayım Nicholasın çizdiklerinden aldı.
Onkel Jem hat eines von Nicholas gekauft.