JENNAYI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Jenna

Jennayı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Mike Jennayı alacak.
Mike nimmt Jenna.

İşe yaramayacaksan Jennayı çağırayım.
Ich hole Jenna, wenn du nichts taugst.

Mike Jennayı alacaktı.
Mike nimmt Jenna.

Spencer Maryi takip edecek, ben de Jennayı.
Spencer beobachtet Mary, und ich hänge mich an Jenna.

Jennayı da aldı.
Sie hat Jenna mitgenommen.

Ben gidip Jennayı alacağım.
Ich muss Jenna abholen.

Jennayı görmek istiyorum.
Ich will Jenna sehen.

Önce-- Önce Jennayı beslemeliyim.
Werde zuerst Jenna füttern.

Jennayı kör etmesine izin verdik.
Sie ließ Jenna erblinden.

Kaptan sessizce Jennayı takip etti.
Schweigend stand er hinter Jenna.

Jennayı almak mesele değil.
Jenna zu schnappen sollte kein Problem sein.

Spencer Maryi takip edecek, ben de Jennayı.
Spencer wird Mary folgen, ich werde Jenna kontrollieren.

Ama Jennayı da alırım.
Aber ich krieg auch Jenna.

Bir ilgisi olduğunu tahmin ediyorum. Pekala, o zaman bunun Jennayı mezuniyet törenine götürecek olmanla.
Tja, dann muss es wohl mit Jenna und dem Schulball zusammenhängen.

Kimber, Jennayı kendisi büyütmek istiyor Matt.
Kimber will Jenna behalten, Matt.

Jennayı yanan evden sen çıkardın.
Sie haben Jenna aus dem brennenden Haus gerettet.

Aslında, Jennayı daha çok sevdiğini düşünüyorum.
Er mag Jenna jetzt sogar noch mehr.

Jennayı biraz salıncaktan alabilir misin?
Kannst du mal kurz mit Jenna schaukeln gehen?

Henry, Jennayı zorla bir partiye götürdü.- Evet.
Henry nahm Jenna mit zu einer Party.- Ja.

Jennayı kıskandığımı söylemeye mi çalışıyorsun?
Meinst du damit, ich sei eifersüchtig auf Jenna?

Çünkü Jennayı yangında bulduğumda… onu tutuyordu.
Als ich Jenna im Feuer fand, hielt sie sie fest.

Jennayı biraz salıncaktan alabilir misin? Hey, Kevin!
Kannst du mal kurz mit Jenna schaukeln gehen? Kevin!

Kevin ve Jennayı Eurekadan mümkün olduğu kadar uzağa götür.
Bringen Sie Kevin und Jenna weg von Eureka.

Jennayı kandırıp onu sessiz… kimsenin olmadığı bir yere götürüyor.
Sie lockt Jenna irgendwohin, wo es ruhig ist.

Jennayı birazcık görmek için eve gittiğimi… sana bildirmek istemiştim sadece.
Ich wollte nur sagen, dass ich zu Jenna fahre.

Jennayı arayacağım ve… ve bir barmenle yiyiştiğimi söyleyeceğim.
Ich muss Jenna anrufen, dass ich mit einem Barkeeper rummache.

Jennayı Philadelphiadaki okulda ziyaret etmiştim ve burası değildi.
Ich war bei Jenna in der Blindenschule in Philadelphia, aber die war anders.

Jennaya bir nişan yüzüğü veriyorum.
Ich gebe Jenna einen Vorverlobungsring.

Elena, neden Jennayla başka bir yere gitmiyorsunuz?
Elena, warum gehst du und Jenna nicht woanders hin?

Sen Jennadan çok daha güzelsin.
Du bist so viel hübscher als Jenna.