JESSIEYI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Jessie

Jessieyi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Jessieyi aramıştım.
Ich suche Jessie.

Hayır, hayır, Jessieyi ben alırım, tamam mı?
Nein, ich hole Jessie, ok?

Jessieyi rahat bırak.
Lass Jessie in Ruhe.

Seninle kaçabilmek için Jessieyi bıraktım.
Ich ließ Jessie für dich sitzen.

Jessieyi gördün mü?
Hast du Jessie gesehen?

Teşekkürler. Kathy, Jessieyi bana götüreceğim.
Kathy, ich bringe Jessie zu mir. Danke.

Jessieyi hemen bulmalıyız!
Wir müssen Jessie sofort finden!

Peki… bütün bunlar Jessieyi nasıl etkiledi?
Und wie verkraftet Jessie es? Es geht ihr nicht besonders?

Jessieyi de geçecek. Onun içini okuyacak.
Er wird Jessie noch durchschauen.

Ya da oğlunun. Çocuk bu sabah köpeği Jessieyi arıyordu.
Der Junge hat heute Morgen nach seinem Hund, Jessie, gesucht.

Pete, Jessieyi dövüyor.
Pete schlägt Jessie.

Ayrıca konsept tasarımlarında Biggs, Wedge ve Jessieyi görme şansımız da var.
Außerdem sind die Charaktere Biggs, Jessie und Wedge zu sehen.

Pete, Jessieyi dövüyormuş.
Pete schlägt Jessie.

Jessieyi incitmeye çalışmıyordum. Yemin ederim.
Ich wollte Jessie nicht wehtun.

Film yatakta uykulu olarak bıraktığı Jessieyi takip eden psikolojik etkileri izliyor.
Der Film folgt den psychologischen Auswirkungen, die Jessie verfolgen, während sie im Bett liegt.

Jessieyi ne kadar beğendiğini görüyorsun.
Du siehst doch, wie er Jessie verehrt.

Karina Jessieyi kendine çek.
Karina, zieh Jesse an dich heran.

Ben Jessieyi alırım, bu gece geliriz.
Ich hole Jessie und wir kommen später rüber.

Hayır. Jessieyi sevecek mi acaba?
Ob sie Jessie mögen wird? Nein?

Neden Jessieyi sevdiğin kadar beni de sevemiyorsun?
Du gibst mir viel weniger Liebe als Jessie.

Acaba Jessieyi sevecek mi? Hayır.
Ob sie Jessie mögen wird? Nein.

Millet, Jessieyi hemen bulmalıyız!
Leute, wir müssen Jessie sofort finden!

Asıl istediğin, Jessienin seninle birlikte yaşaması.
Du willst, dass Jessie hier wohnt.

Jessie, gel buraya, oğlum.
Jesse, komm her, mein Junge.

Geçen gün Jessienin yaptıklarıyla ilgili konuşmak istiyorum.
Ich möchte darüber sprechen, was Jessie neulich getan hat.

Seni Jessieyle birlikte gördüm.
Ich habe dich mit Jessie gesehen.

Jessie beni aradı.
Jesse hat mich angerufen.

Bayan Jessie Sutton. Oliver Wilson.
Mrs Jessie Sutton. Oliver Wilson.

Jessie bizim büyük abimiz.
Jesse ist unser großer Bruder.

Jessie, senin için döndüm.
Jessie, ich bin deinetwegen zurückgekommen.