Küpeyi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Küpeyi, hayır.
Bana küpeyi ver!
Küpeyi bana ver.
Ne zamandır takıyorsun o küpeyi?''.
Şu küpeyi bana ver!
Ve… Ve bir kız geldi ve… ve… küpeyi aldı.
Ve küpeyi alıyor.
Ama yapamadın. Küpeyi bana ver!
Küpeyi bana ver.- Ne?
Dur bir dakika, bu küpeyi daha önce de görmüştüm.
O küpeyi geri takmak ister misin?
Biri, Chili öldürülmeden iki saat önce küpeyi götürmüş.
Lütfen küpeyi ver bana, lütfen!
Sonra, Helen iyileştikten sonra hastaneden ayrılmak için asansöre girdiğinde, küpeyi düştü.
Kimse küpeyi fark etmedi mi?
Bana gösterebilir misin? Bu küpeyi nerde bulduğunu?
Bu küpeyi takan kişiyi öldürdün.
Anın sana yolladığı küpeyi hatırlıyor musun? Bu şey ne?
Küpeyi bulduğun yeri gösterir misin?
Şimdi de şu küpeyi söyleyin, sizin miydi?
Küpeyi nerede bulduğunu gösterir misin?
Bin kekin içinde, kaybettiğin küpeyi bulmam lazım, kaltak!
Belki küpeyi kazara düşürmüştür.
Ama en çok minnettar olduğum şey bir başkası için… hayatımı planlama çılgınlığını yapmadan o küpeyi bulmamdı.
O yüzden küpeyi bulduğumda onun bitiş olmasını sağladım, anladın mı? Ve sen gittiğinde bitireceğimizi düşündüm.
Polis bu küpeyi suç ortaklığının bir kanıtı olarak kullanmak niyetindeyse, sizi uyarıyorum, kanıt yetersizliği nedeniyle küpeyi polisin oraya yerleştirerek bir tür tuzak kurmak istediğini kanıtlarım!
Ya da şu uzun küpelerden, hani alışveriş merkezinde gördüklerimizden.
Şu küpelere bak. Sekerek yürüyor.
Bu küpelerden başka birşeyin yok mu?
Bu küpelerin gerçekten bana yakıştığını sanmıyorum.