KIZARMIŞ BALIK ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

gebratenen Fisch

Kızarmış balık Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Çorba ve kızarmış balık.
Suppe und gebratener Fisch.
Kızarmış balık ne rüyalar?
Was für Träume von rohem Fisch?
Çorba ve kızarmış balık.
Eine Suppe und die gebratene Scholle.
Ama kızarmış balık çok lezzetli.
Aber gegrillter Fisch ist so lecker.
Çünkü en iyi balık kızarmış balıktır!
Gegrillter Fisch ist der beste!
Combinations with other parts of speech
Belki kızarmış balık yerim.
Ich nehme den frittierten Fisch.
Luka; 24-42 Kendisine bir parça kızarmış balık verdiler.
Lk 24,42 Sie gaben ihm ein Stück gebratenen Fisch;
Kızarmış balık- lezzetli yemeklerin sırrı.
Gebratener Fisch- das Geheimnis der köstlichen Küche.
Kotletpane ve kızarmış balık kaçının.
Vermeiden panierte und frittierte Fisch.
Kızarmış balık: Cartagena kızarmış balık lezzetli.
Gebratene Fische: Die gebratenen Fisch in Cartagena ist köstlich.
Ona bir parça kızarmış balık verdiler.
Sie gaben ihm ein Stück gebratenen Fisch.
Sabah sabah kızarmış balık yer misiniz emin olamadım. İster misiniz?
Wir essen morgens Frittiertes, ist das in Ordnung für Sie?
Kendisine bir parça kızarmış balık verdiler.
Sie gaben ihm ein Stück gebratenen Fisch.
Merhaba, Jimin Kızarmış Balık ve Sigorta dükkanı mı?
Hallo, Jims Frittenbude und Versicherungen?
Annemle babam. kızarmış balık.
Mama Fisch und Papa Fisch mit Fisch-Zögling.
Burada lezzetli kızarmış balık( Ikan Bakar) yiyebilirsiniz.
Hier können Sie köstliche frittierte Fische(Ikan Bakar) essen.
Kendisine bir parça kızarmış balık verdiler.
Da gaben sie ihm ein Stück gebratenen Fisch;
İhtiyar Chung ve Jill kızarmış balıklı makarna sebze ve ekstra yağla pişirdiğimiz pilavdan isterler.
Der alte Chung und Jill nehmen gebratenen Fisch mit Nudeln, Gemüse und unseren Reis, extra Öl.
On beş günden fazla olmamak kaydıyla dondurucuda kızarmış balık depolanır( lezzet kaybı olmaz).
Es wird gebratener Fisch in der Tiefkühltruhe(kein Verlust des Geschmacks) nicht mehr als fünfzehn Tage gespeichert.
Ona bir parça kızarmış balık verdiler.
Sie legten ihm ein Stück gebratenen Fisch vor.
Ona bir parça kızarmış balık verdiler.
Also gaben sie ihm ein Stück gebratenen Fisch.
Ona bir parça kızarmış balık verdiler.
Da reichten sie Ihm ein Stück gerösteten Fisch;
Kendisine bir parça kızarmış balık verdiler.
Lu 24:42 Sie gaben ihm ein Stück gebratenen Fisch.
Ona bir parça kızarmış balık verdiler.
Da reichten sie ihm ein Stück gebratenen Fisch und eine Honigwabe.
Ona bir parça kızarmış balık verdiler.
Da reichten sie ihm ein Stück von einem gebratenen Fisch.
En iyi bütün kızarmış balık( pescado frito).
Eine besondere Spezialität ist der frittierte Fisch( Pescaito frito).
Şımarık gibi görünmek istemiyorum ama kızarmış balık ve taze meyveden ne kadar iğrendiğimi söyleyebilirim.
Ich will nicht unhöflich klingen, aber ich kann dir gar nicht oft genug sagen, wie mich all dieser gegrillte Fisch und diese frischen Früchte anwidern.
Kızarmış balığımız, kızarmış karidesimiz ve saşimimiz var.
Wir haben gegrillten Fisch, gegrillte Garnelen und Sashimi.
Ka Suo kızarmış balığa bayıldığını söyledi. Doğru.
Stimmt. Ka Suo sagte, du liebst gegrillten Fisch.
Şehre gitmeden önce bir arkadaşım için pişireceğim ve kızarmış balığa bayılır, Güneyli tarzı gibi.
Ich koche für einen Freund, bevor wir in die Stadt fahren, und er liebt gebratenen Fisch."Southern style" und.
Sonuçlar: 97, Zaman: 0.0349

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca