Kalıtsal Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Kalıtsal hastalık.
GENETİK: Kalıtsal.
Kalıtsal hastalık.
Doğuştan veya kalıtsal.
Kalıtsal monarşi.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Aileler Belirli kalıtsal özellikler.
Kalıtsal hastalıklar.
Buradan gelmiş. Kalıtsal olmuş bir şekilde.
Kalıtsal hastalıklar.
Kolobom spontan olabilir veya kalıtsal olabilir.
Kalıtsal hastalık.
( Hereditary Genius( Kalıtsal Deha) adlı eserin yayınlanması).
Kalıtsal hastalıklar.
Hastalığın genetik veya kalıtsal bir bileşeni olabilir.
Bunun kalıtsal olması mümkün mü?
Tüm yapıcılarda olduğu gibi, prototip nesne örneklerin kalıtsal özelliklerini ve yöntemlerini belirler.
Kalıtsal olmuş bir şekilde.
Çocukluk çağı lösemi kalıtsal olabilir, gen çalışma gösterir.
Kalıtsal olmaması gerekiyordu.
Matematik öğrenme güçlüğünün kalıtsal veya gelişimsel olduğuna inanılmaktadır.
Kalıtsal olması gerekmiyor.
Hücreler aynı zamanda vücudun kalıtsal materyalini içerir ve kendilerinin kopyalarını çıkarabilirler.
Kalıtsal Ataksi Bakış( son revizyon 2012).
Migren, kalıtsal olabilir.
Bu kalıtsal veya genetik olabilir.
Bulaşıcı, kalıtsal ya da öldürücü değildir.
Kalıtsal olmuş bir şekilde. Buradan gelmiş.
Bulaşıcı, kalıtsal ya da öldürücü değildir.
Kalıtsal algılama otonomik neropati, birinci tip.
ADPKD-( dominant kalıtsal polikistik böbrek hastalığı).