KANAMAYI DURDURMAYA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• die Blutung zu stoppen

Kanamayı durdurmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Kanamayı durdurmaya çalış.
Versuche, die Blutung zu stoppen.

Ella yenge gelip kanamayı durdurmaya çalışmış.
Tante Ella wollte die Blutung stoppen.

Kanamayı durdurmaya çalıştım.
Ich wollte die Blutung stoppen.

Anna Dillon, kanamayı durdurmaya çalışmış.
Anna Dillon versuchte, die Blutung zu stoppen.

Kanamayı durdurmaya çalışacağım.
Wir müssen die Blutung stoppen.

Ella yenge gelip kanamayı durdurmaya çalışmış.
Tante Ella kam und wollte die Blutung stoppen.

Kanamayı durdurmaya çalışacağız ama.
Wir versuchen, die Blutung zu stoppen, aber.

Tamam, bastırarak kanamayı durdurmaya çalışıyorum!
Okay, ich muss weiter versuchen die Blutung zu stoppen!

Kanamayı durdurmaya çalıştım ama yapamadım.
Ich wollte die Blutung stoppen, schaffte es aber nicht.

Bir buz torbası da kanamayı durdurmaya yardımcı olabilir.
Ein Eisbeutel kann auch helfen, die Blutung zu stoppen.

Kanamayı durdurmaya çalıştım. Ama hastaneye vardığımızda.
Ich wollte die Blutung stoppen, aber im Spital.

Doktor önce fazla kanamayı durdurmaya çalışacaktır.
Ihr Arzt wird sich zunächst darauf konzentrieren, die Blutung zu stoppen.

Kanamayı durdurmaya çalıştım ama çoktan ölmüştü.
Ich wollte die Blutung eindämmen, aber sie war schon tot.

Böyle bir prosedür ağrıyı hafifletmeye, kanamayı durdurmaya, hoş olmayan bir kokuyu ortadan kaldırmaya yardımcı olur.
Solch ein Verfahren wird helfen, Schmerzen zu lindern, Blutungen zu stoppen, einen unangenehmen Geruch zu beseitigen.

Kanamayı durdurmaya çalıştım ama çok geçti.
Ich versuchte, die Blutung zu stoppen, aber es war zu spät.

İşte. Kanamayı durdurmaya çalıştım.
Ich wollte die Blutung stoppen.

Kanamayı durdurmaya çalışırken kalp yetmezliği baş gösterdi.
Als ich versuchte die Blutung zu stoppen, hatte sie Herzversagen.

İşte. Kanamayı durdurmaya çalıştım.
Ich versuchte, die Blutung zu stoppen.

Kanamayı durdurmaya çalıştıktan sonra, bir kesim kanamaya devam eder.
Nach dem Versuch, die Blutung einzudämmen, blutet ein Schnitt weiter.

İlk önce kanamayı durdurmaya çalışıyordum.
Ich hab versucht, die Blutung zu stoppen.

Dr. Bailey kanamayı durdurmaya çalıştı, ama düzenli beslenmediği ve fazla antrenman yaptığı için, kalbi bu yükü kaldıramadı.
Dr. Bailey versuchte die Blutung zu stoppen, aber weil sie gehungert hat und zu viel trainiert, hat ihr Herz die Belastung nicht geschafft.

So bugün'' kanamayı durdurmaya'' karar verdi.| Fotograf: Maria Emelianova.
So wollte heute"seine Blutung stoppen".| Foto: Maria Emelianova.

Kanamayı durdurmayı başardım.
Ich konnte die Blutung stoppen.

Evet, kanamayı durdurmam gerekiyordu.
Ja, ich musste die Blutung stoppen.

Biz kanamayı durdurmak lazım.
Wir müssen die Blutung stoppen.

Kanamayı durdurmak zorundayız!
Wir müssen die Blutung stoppen.

Pekâlâ, kanamayı durdurmam gerek.
Alles klar, wir müssen die Blutung stoppen.

Kanamayı durdurmam gerek.
Wir müssen die Blutung stoppen.

Şu kanamayı durdurmam lazım.
Ich muss die Blutung stoppen.

Pekâlâ. Kanamayı durdurmam gerek.
Wir müssen die Blutung stoppen. OK.